Yabancı veya yabancılık sosyal bilimlerde, özellikle de sembolik etkileşimcilik veya fenomenoloji gelenekleri içerisinde çokça ele alınan temalardan birisidir (Ünsaldı, 2016). Ancak bu çalışmaların çoğunda yabancılık, toplumsal ilişkiler içerisinde gruba yabancılık, etnik kimlik veya azınlık çalışmaları, göçmenlik, toplumsal uyum vb. konular içerisinde, bu konuların problematikleri çerçevesinde tartışılır. Şehir hayatının şekillenmesinde oynadığı rol bakımından yabancılık temasını ele alan çalışmalar ise oldukça sınırlıdır. Georg Simmel’in 20. yüzyılın başlarında kaleme aldığı klasikleşen makalelerinden sonra uzun bir dönem boyunca şehir hayatı bağlamında yabancılık konusunu müstakil olarak ele alan bir çalışma yapılmamış gibi gözükmektedir (Simmel, [1903] 2009; Simmel, [1908] 2009). Simmel “Metropol ve Zihinsel Hayat” başlıklı makalesinde modern şehir hayatının bireylerin bilişsel yapıları üzerindeki etkilerini ele alırken şehir hayatı içerisinde yabancıyla kurulan ilişkinin değişimine dair önemli ve kalıcı etkisi olan bir perspektif sunar. “Yabancı” makalesinde ise modern şehir hayatı bağlamında ortaya çıkan yeni sosyal tiplerden biri olarak “yabancı”yı teorik bir perspektifle analiz eder. Ancak her iki makale de sınırlı hacimleri nedeniyle konuya belli yönleriyle temas etmekle yetinmiş, bütün boyutlarıyla ele almaya girişmemişlerdir. Böyle bir çaba için Lyn H. Lofland’ı beklemek gerekecektir. Lofland tarafından kaleme alınan Yabancıların Dünyası bu sınırlı literatür içerisinde müstakil olarak şehir hayatı ve yabancılık temasına odaklanan ve bu konuyu çeşitli yönleriyle ele alan bir kitap olması sebebiyle literatürde önemli bir boşluğu doldurmaktadır.