Faruk Karaarslan, Toplumsal Hafıza: Hatırlamanın ve Unutmanın Sosyolojisi, İstanbul: Ketebe Yayınları, 2019, 207 s.

İnsanın kendisini tanıması, kendisine bir yer-yön tayin etmesi, yaşadığı dünyayı anlamlandırması ve varoluşsal sorularına cevaplar bulmasında hafıza, vazgeçilmez bir dayanak noktasıdır. Birey, topluluk, toplum, tarih, kültür, din hangi düzlemde ve bağlamda yaklaşılırsa yaklaşılsın hafıza, bizi biz yapan ya da kendimizden uzaklaştıran en temel unsurdur. Hafızamız kadar var olur, hafıza(sızlığı)mızla yok oluruz. Değişen dünya şartları, hızla akan hayat ritmi ve teknolojinin insanı yok sayan salvolarıyla modernite, insanla özdeşleşmiş melekeleri rutinin dışına taşıyarak işlevsizleştirmiş ve dahası toplumsal hafızaya müdahalede bulunarak insana neyi nasıl hatırlaması gerektiğini dikte eder hale gelmiştir. Bu yazıda inceleyeceğimiz eser, söz konusu handikapa odaklanarak okuyucusunu unutmaya, hatırlamaya, hatırlamayı hatırlamaya ve hafızaya tutunmaya davet etmektedir. Kitap, giriş ve sonuç kısımlarına ilave olarak altı bölümden oluşmaktadır.