Lozan Bariş Antlaşması'nda Osmanlı Borçları Meselesi

İmzalandığı anda Sevr'in hükümlerini ortadan kaldıran Lozan Antlaşması ile Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuki, iktisadi ve mali açılardan temelleri atılmış ve sınırları belirlenmiş oldu. Yeni Türk Devleti, Osmanlı borçlarının düzenlenmesini ve tasfiyesini de gerçekleştirmek üzere Lozan Görüşmeleri'nde konuyu ayrı bir oturum olarak tartıştı. 1928'e kadar süren görüşmeler nihayet Paris'te bir antlaşmayla karara bağlanmış ve Türkiye yeni kurulan 16 devlet arasında en fazla borç yükünü üstlenen devlet olarak başı çekmiştir. Osmanlı'yı iktisaden ortadan kaldırmak isteyen Batılı devletlerin çabaları Lozan'da da devam etmiştir. Birinci Dünya Savaşı'nın yorgunluğuna rağmen kazanılan zafer ve Kurtuluş mücadelesi, tam bağımsızlık ilkesiyle Lozan Görüşmeleri'nin anafikrini oluşturuyordu. O nedenle ne pahasına olursa olsun tam bağımsızlık sağlanacaktı. Bu çalışmada da özellikle Düyun-u Umumiye sonrası Türkiye'ye kalan borçlar üzerinde durulmuş ve Osmanlı toprakları üzerinde kurulan yeni devletler arasında borç taksiminin ne kadar adaletsiz gerçekleştirilmiş olduğu ispatlanmak istenmiştir. Yapılan analizler sonucunda da Lozan görüşmelerinin, Türkiye'yi en çok zorlayan oturumunun da mali konuların görüşüldüğü oturum olduğu ortaya konulmuştur.

The Ottoman Debts Case in The Treaty of Lausanne

Once The Treaty of Lausanne is signed by removing the provisions of Treaty of Sevres, The Turkish Republic is established in terms of legal, economic and finacial basis and designated its boundaries. The newly established Turkish Republic discussed for the clearance and arrangenment of the Ottoman debts in a different session during Lausanne Negotiations. The negotiations lasting till 1928, at last settled with an agreement in Paris and Turkey became the first state among newly established sixteen state who bears the biggest burden in terms of loan. The efforts of the Western states for deleting Ottoman Empire financially continued also during the Treaty of Lausanne. However, the main idea of Lausanne is total sovereignty despite of the exhaustion of First World War and Turkish War of Independence. This study focuses on the loans that came into the property of Turkish government especially after Ottoman Foreign Loans Administration and aims to prove the unfair loan allocation among the newly established states on the Ottoman territories. The analysis shows that the session in which financial subjects are on the agenda, foremost challenges Turkey during Lausanne Negotiations.

___