Amaç: Bu çalışmada visseral yağ dağılımını gösteren bel çevresi, beden kütle indeksi, bel kalça oranı ve bel boy oranı gibi geleneksel antropometrik ölçümler ile yeni andropometrik ölçümleri hipotiroidi hastalarımızda ölçmeyi amaçladık. Çalışmamızda ayrıca hipotiroidi hastalarında kardiyovasküler risk göstergesi olan karotis intima media kalınlıkları ile yeni antropometrik ölçümler arasındaki ilişkiyi göstermeyi amaçladık.Materyal ve Metod: Çalışmaya Endokrinoloji ve Genel cerrahi polikliniğine başvuran hipotiroidi hastaları ile sağlıklı bireylerden oluşan kontrol grubu dahil edildi. Çalışmaya dahil edilen hastalar aşikar hipotiroidi, subklinik hipotiroidi ve kontrol grubu olarak 3 gruba ayrıldı. Tüm grupların demografik verileri, fizik muayene bulguları, antropometrik ölçümleri, serum total kolesterol, trigliserid, yüksek ve düşük yoğunluklu lipoproteinler, tiroid hormon düzeyleri ve HOMA-Insulin direnci düzeyleri kaydedildi. Tüm gruplara ilk muayenede karotis intima media kalınlıkları ölçüldü.Bulgular: Aşikâr hipotriodi, subklinik hipotiroidi ve kontrol gorubunun yaş ortalamaları sırasıyla 37,46 ± 8,89, 35,03 ± 13,06 ve 38,79 ± 10,46 olarak saptandı (p = 0,876). Bel çevresi ortalaması aşikar hiporitoidi grubunda ötiroid gruba göre anlamlı olarak yüksekti (p = 0.005). Bel çevresi/boy çevresi ortalamaları hipotiroidi gruplarında ötiroidi grubuna göre anlamlı yüksekti (p<0,05). Yeni ölçümlerden Vücut yağlanma indeksi, Vücut yuvarlaklık indeksi ve abdominal hacim indeksi ile klasik antrometrik ölçümler olan vücut kitle indeksi, bel ve kalça çevreleri ve bel/boy oranı arasında çok güçlü korelasyon saptandı (tüm değerler için r >0.750 ve p<0.01).Sonuç: Hipotiroidizm hastalarında yeni antropometrik ölçümler ile geleneksel antropometrik ölçümler oldukça güçlü korelasyon göstermektedir. Hipotirodizm hastalarında kardiyometabolik risk artmıştır ve bu risklerin erken tespiti için özellikle vücut yağ dağılımını ve santral obeziteyi gösteren yeni antropometrik ölçümlerin rutin kullanımı faydalı olabilir.

Backgrounds: We aimed to compare the new anthropometric measurements and traditional anthropometric measurements as body mass index which are used to display visceral adipose distribution in patients with hypothyroidism. We also aimed to investigate the new anthropometric measurements and Carotid intima media thickness as predictors of cardiovascular risk. Methods: We include patients with hypothyroidism and healthy controls. The patients were divided into 3 groups as overt hypothyroidism, subclinical hypothyroidism and control groups. Demographic data, anthropometric measurements, laboratory findings and CIMT of the patients and control group were also evaluated. Results: The mean ages of the patients in groups were 37.46 ± 8.89, 35.03 ± 13.06 and 38.79 ± 10.46 years respectively (p=0.876). The average of waist circumference in overt hypothyroidism group was statistically higher than control (p<0.01). The averages of waist circumference/height circumference in the hypothyroidism groups were statistically higher than the control. There was a strong correlation according to body adiposity index, abdominal volume index, and body roundness index as new anthropometric measurements and body mass index, waist circumference, hip circumference and waist/height ratio (r>0.750 p<0.001 for all values). The mean value of carotid intima media thickness of the overt hypothyroidism group was significantly higher (p<0.01). Conclusions: We found strong correlations between new anthropometric and traditional anthropometric measurements in patient with hypothyroidism. Cardiometabolic risk has increased in patients with hypothyroidism, and routine use of new anthropometric measurements displaying body fat distribution and central obesity will be useful for early detection and treatment of cardiovascular complications.