PANDEMİ SÜRECINDE BİLIMİ ANLAMLANDIRMAK: BİLİMİN SOSYAL KARAKTERİ VE BİLİM TOPLULUĞUNUN DOĞASI

Mutlak, evrensel ve nesnel bilgi üretme iddiasında olan bilim, tarih boyunca son derece güçlü bir ilerleme kaynağı olarak görülmüştür. Yaygın görüş bilimin; sistematik, rasyonel, nesnel ve evrensel standartlarda işleyen birikimsel bir bilgi üretim biçimi olduğu yönündedir. Ancak bu görüş, bilimsel bilginin de tıpkı diğer bilme biçimleri gibi insan etkinliğinin bir sonucu olduğu ve üretildiği bağlamdan ayrı düşünülemeyeceği yönünde kimi eleştiriler almıştır. İçinde bulunduğumuz pandemi süreci de belirsizliğin yükseldiği ve bilimle ilgili soru işaretlerinin arttığı bir dönemdir. Toplumun daha önce olmadığı biçimde bilimle kurduğu yakın ilişki bir yandan bilimin kurtarıcı rolüne vurgu yaparken bir yandan da bilimin meşruiyetinin sorgulanmasına sebep olmuştur. Toplumun bilimle kuracağı ilişkinin gelişmesine katkı sağlamayı amaçlayan bu çalışma öncelikle bilimin sosyal karakteristiğini anlamak için bilim topluluğunun doğasına ilişkin tartışmaları bilim sosyolojisi literatürü bağlamında değerlendirecek ardından pandemi döneminde bu alanda yaşanan değişimlere odaklanacaktır.

___

  • Andersen, K.G., Rambaut, A., Lipkin, W.I. vd. (2020), The Proximal Origin of SARS-CoV2, Nature Medicine, (26), 450-52.
  • Amerio, A., Odone, A., Aguglia, A. vd. (2020). La casa de papel: A pandemic in a pandemic. Journal of Affective Disorders, (277), 53–54.
  • Arslan, H. (2007). Epistemik Cemaat: Bir Bilim Sosyolojisi Denemesi, İstanbul: Paradigma.
  • Barnes, B. (2008). T. S. Kuhn ve Sosyal Bilimler, H. Arslan (Çev.), İstanbul: Paradigma