Hamas (Hareket-Ül Mukavemet-Ül İslamiyye) Üzerine Bir Değerlendirme

İslam dini adına eylemler gerçekleştirdiğini iddia eden terör örgütlerinin bölgesel bazda eylem yapan en önemli temsilcilerinden biri HAMAS'tır. Ortaya çıktığı yer ve şartlardan ötürü kendisine belli bir ölçüde taban yaratması ve bölge üzerinde söz sahibi olması, bölgesel bazda eylem yapan diğer İslam diniyle ilişkilendirilen terör örgütlerine oranla daha kolay olmuştur. Özellikle Filistin halkından sosyal ve ekonomik durumları iyi olmayanların yaşadığı Gazze gibi bölgelerde örgütün çok güçlü bir tabanının bulunduğu bilinmektedir. Bu gibi bölgelerde yasayan gençlerin, içinde bulunulan duruma, refahı daha yüksek olan yerlerde yasayan yaşıtlarına oranla, daha sert bir şekilde tepki göstermesinin de örgüte çok büyük bir militan kaynağı sağladığı değerlendirilmektedir. HAMAS'ı ve geçirdiği süreçleri daha iyi anlatabilmek için, makale kapsamında, Filistin'de zaman içinde ortaya çıkan İslami siyasal hareketler ve HAMAS'ın kurucusu olan Seyh Ahmet Yasin'in hayatı hakkında bilgilere de değinilmiştir. Özellikle HAMAS'ın kurulusuna ön ayak olan "İslami Merkez"in, kurulduğu zamanlarda Filistin Kurtuluş Örgütü'ne karsı bir alternatif olması amacıyla İsrail tarafından desteklenmesi makaledeki önemli vurgulardan biri olarak görülmektedir. Ayrıca makalede, şartlar olgunlaştığında meydana gelen bir tetikleyici hareketin (Birinci İntifada) ne kadar büyük boyutta sonuçlara yol açabileceğine de dikkat çekilmeye çalışılmıştır. Gelişen süreç içinde Orta Doğu'da yaşanan gelişmelerin (1991 Körfez Savası gibi) Filistin ile İsrail açısından ortaya çıkardığı sonuçlar da başka bir ilgi çekici konu olarak makaledeki yerini almıştır. Bölgedeki olayların tek sorumlusu olarak genelde Filistinliler gösterilmesine rağmen İsrailli aşırılık yanlılarının yaptıklarının da (Hebron Katliamı gibi) azımsanmayacak düzeyde olması vurgulanmaya çalışılan başka bir konudur. HAMAS'ın intihar saldırılarını bir eylem tipi olarak kullanan ilk Sünni örgüt olması da kendisine verilen önemi hak eden bir örgüt olduğunun temel göstergelerinden biri olarak düşünüldüğünden bu mevzu da makaledeki yerini almıştır.

An Evaluation on Hamas (Hareket-ül Mukavemet-ül İslamiyye)

İslam dini adına eylemler gerçekleştirdiğini iddia eden terör örgütlerinin bölgesel bazda eylem yapan en önemli temsilcilerinden biri HAMAS'tır. Ortaya çıktığı yer ve şartlardan ötürü kendisine belli bir ölçüde taban yaratması ve bölge üzerinde söz sahibi olması, bölgesel bazda eylem yapan diğer İslam diniyle ilişkilendirilen terör örgütlerine oranla daha kolay olmuştur. Özellikle Filistin halkından sosyal ve ekonomik durumları iyi olmayanların yaşadığı Gazze gibi bölgelerde örgütün çok güçlü bir tabanının bulunduğu bilinmektedir. Bu gibi bölgelerde yasayan gençlerin, içinde bulunulan duruma, refahı daha yüksek olan yerlerde yasayan yaşıtlarına oranla, daha sert bir şekilde tepki göstermesinin de örgüte çok büyük bir militan kaynağı sağladığı değerlendirilmektedir. HAMAS'ı ve geçirdiği süreçleri daha iyi anlatabilmek için, makale kapsamında, Filistin'de zaman içinde ortaya çıkan İslami siyasal hareketler ve HAMAS'ın kurucusu olan Seyh Ahmet Yasin'in hayatı hakkında bilgilere de değinilmiştir. Özellikle HAMAS'ın kurulusuna ön ayak olan "İslami Merkez"in, kurulduğu zamanlarda Filistin Kurtuluş Örgütü'ne karsı bir alternatif olması amacıyla İsrail tarafından desteklenmesi makaledeki önemli vurgulardan biri olarak görülmektedir. Ayrıca makalede, şartlar olgunlaştığında meydana gelen bir tetikleyici hareketin (Birinci İntifada) ne kadar büyük boyutta sonuçlara yol açabileceğine de dikkat çekilmeye çalışılmıştır. Gelişen süreç içinde Orta Doğu'da yaşanan gelişmelerin (1991 Körfez Savası gibi) Filistin ile İsrail açısından ortaya çıkardığı sonuçlar da başka bir ilgi çekici konu olarak makaledeki yerini almıştır. Bölgedeki olayların tek sorumlusu olarak genelde Filistinliler gösterilmesine rağmen İsrailli aşırılık yanlılarının yaptıklarının da (Hebron Katliamı gibi) azımsanmayacak düzeyde olması vurgulanmaya çalışılan başka bir konudur. HAMAS'ın intihar saldırılarını bir eylem tipi olarak kullanan ilk Sünni örgüt olması da kendisine verilen önemi hak eden bir örgüt olduğunun temel göstergelerinden biri olarak düşünüldüğünden bu mevzu da makaledeki yerini almıştır.