Dating of pleistocene caliche formations in the paleosols of Çukurova and their part in the geomorphology and Turkish red soils

Yazarın jeomorfolojik çalışmalarına göre, Anadolu'da Miyosen ortalarında, nemli-sıcak bir iklimin etkisi altında oldukça kalın bir ayrışma materyali örtüsü ve bu dolguların yüzeyinde de kırmızı topraklar meydana gelmiştir. Daha sonra Akdeniz havzasında Messiniyen krizi döneminde oldukça sıcak ve kurak bir iklim egemen olmuş; sonra Pliyosende Akdenizin Pliyosen transgresyonu Anadolu yarımadasının güneyine ılık ve nisbeten dönemli yağışlı bir subtropikal iklim getirmiş; bu yağışların etkisiyle daha önceki Miyosen aşınım yüzeyleri üzerinde bulunan eski kırmızı tropikal toprak örtüsü aşağıya, yeni oluşmaya başlayan Pliyosen ve Kuvaterner havzalarına taşınmıştır. Bu nedenle yazar, bugünkü çukur havza ve ovaları dolduran genelde kırmızı renkli Pliyosen ve Kuvaterner paleosellerinin kökeninin büyük ölçüde bu eski taşınmış materyal olduğuna inanmaktadır. Bu çalışmanın amacı da, Güney Anadoludaki Çukurova havzasının kırmızı renkli ova ye vadi dolgularından türemiş Pleistosen toprakları içindeki kaliş nodüllerinin (calcref lerin) ESR ve TL yöntemleri kullanılarak yaşlandırılması yoluyla, o yöredeki uzun süreli jeomorfolojik evrim ve ona bağlı toprak jenerasyonları üzerinde bilgi vermektedir. Çukurovada jeomorfolojik açıdan karakteristik olan Pleyistosen yerşekilleri, özellikle akarsu şekilleri, "glasi tipi" eğimli yüzeyler ( yamaç eteği sekileri) ve onları örten çeşitli tiplerdeki alüvyal ve I veya koluvyal toprakları içinde farklı kaliş tipleri oluşmuş bulunmaktadır. Bu nedenle yazar jeomorfolojik bakımdan karakteristik noktalardan, kaliş örnekleri toplamış ve onun gözlemleri ESR ve TL yaşlandırmaları ile doğrulanmıştır. Bu şekilde incelenmiş olan 13 örneğe göre, yaş bakımdan iki ana grup yer şekli saptanmıştır. Bunlardan en yüksek ve en eski Pleyistosen yerşekli grubu (jenerasyonu), dikçe yamaçların önünde oluşmuş akarsu kökenli eğimli etek çekileridir (glasi tipi sekiler) ve bu eğimli sekilere gerideki yamaçlar arasından gelen oluk biçimli vadiler bağlanır, işte buradaki eğimli etek düzlükleri ve onlara bağlanan oluk vadilerin tabanında gözlenen kalişlerden toplanan örnekler bugünden 1.300.000 ila 609.000 bin yıl öncesine ait yaşlar vermiştir. Buna göre, havza kenarlarındaki glasi tip eğimli etek düzlükleri (sekiler) ve onlara bağlı vadi tabanları en eski, genel olarak Orta Pleyistosen' e ait olmalıdır ve bu yaş prensip olarak, Avrupada bilinen Cromer evresine karşılık gelir. Bu eski yerşekli grubu (jenerasyonu), bir vadi kazılması, derinleşmesi dönemi ile sona erer. Bu olay bugünden 301.800 ila 244.000 yıl önce olmuştur. Bu oluşumdan sonra, olasılıkla Avrupada saptanan Holstein evresinden bugüne, Çukurovada genç Pleyistosen fluviyal çakıl sekileri gelişmiştir.

Çukurova paleoselleri içindeki kaliş formasyonlarının yaşlandırılması ve bunun Türkiye kırmızı topraklarının jeomorfolojisi yönünden önemi

According to the geomorphological studies of the author extensive denudational surfaces had developed in Anatolian Peninsula (Turkey) during the Miocene and under the influence of a warm humid climate a fairly thick cover of weathered material, eventually red soils had developed on these surfaces. Following the Messinian crisis in the Mediterranean area, that is a phase of extensively dry and hot climate, the Pliocene transgression of the Mediterranean Sea to the south of Anatolian Peninsula brought a mild and rainy subtropical climate and because of heavy showers, the former cover of the Miocene denudational surfaces had sweeped down extensively into the newly formed Pliocene and Quaternary basins which are found in and around of the ancient plateaus and mountains. Therefore the author believes that the main part of the Pliocene formations and Quaternary paleosols which are filling the Plioquaternary basins are these sweeped material. By using ESR and TL methods the dating of caliche nodules (calcretes) in the Pleistocene soils of the Çukurova basin, in southern Anatolia, may give important information on the succession of the long continued geomorphologic evolution of the landscape and the soil generations in this part of the Mediterranean area. There is an intimate genetic and chronologic relationship among the Pleistocene landforms, especially river terraces, glacis- type terraces and different types of caliche genarations which developed in the alluvial and I or colluvial loose material of these landforms. Therefore the author has collected some caliche specimens from geomorphologically caharcteristic locations and his observations has been proved by ESR and TL datings. According to the ages of the examined 13 samples there are 2 groups of landforms. The oldest and highest Pleistocene landform generation consisting of glacis - type fluvial terraces and abandoned through shaped old valleys, in other words higher terrace systems, were developed between 1,300,000 and 609,000 years BP, that is principally during the oldest to older and early middle Pleistocene and may correspond mainly the Cromer phase. The formation of this older landform generation was interrupted by an episode of valley deepening. It may have occured in about 301,800 to 244,000 years BP. After this time, probably during the Holstein phase, the younger Pleistocene fluvial gravel terraces must have been developed.

___

Geosound-Cover
  • ISSN: 1019-1003
  • Yayın Aralığı: Yılda 2 Sayı
  • Başlangıç: 1986
  • Yayıncı: Çukurova Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü