Biyoparçalanır Doğal ve Sentetik Polimerlerin Yara Örtülerinde Kullanımı
Yara iyileşmesi; hemostaz, enflamasyon, hücre çoğalması ve skar dokusunun yeniden şekillendirilmesi aşamalarından oluşan son derece karmaşık bir süreçtir. Bu sürecin gecikmesi ya da bozulması, hastaların yaşam kalitesini düşürerek önemli sağlık sorunlarına yol açmanın yanı sıra, sağlık sistemleri için de sosyo-ekonomik bir yük getirmektedir. Bu nedenle, etkili yara iyileşme sürecinin sağlanabilmesi için farklı yara tiplerine ve iyileşme fazlarına yönelik ihtiyaç duyulan gereksinimleri karşılayabilecek çeşitli yara örtüsü tasarımları geliştirilmektedir. Uyarlanabilen esnek özelliklere sahip, doğal ya da sentetik biyoparçalanır polimerler ise yara iyileştirme uygulamaları için alternatif biyomalzemeler olarak değerlendirilmektedir. Doğal polimerler biyouyumlulukları, ekstraselüler matrikse benzerlikleri ve hücresel etkileşimleri nedeniyle tercih edilmekteyken sentetik parçalanır polimerler düşük immünojenite göstermeleri ve belirlenen spesifikasyonlar doğrultusunda sentezlenebilme üstünlükleri açısından yaygın olarak kullanılmaktadır. Biyoparçalanabilir doğal ya da sentetik polimerlerden üretilen yara örtülerinin çıkarılmaları için ikinci bir işlem gerekmemekte, tedavide yara bölgesiyle temasın en aza indirgenmesi enfeksiyon riskini de azaltmakta ve hasta uyuncunu artırmaktadır. Yara çevresini nemli tutarak yara iyileşmesinde aktif bir rol oynayan, mikrobiyal biyofilmlerin oluşmasını önleyen polimerik yara örtüleri aljinat, hidrojel ya da hidrokolloid yapıda, film ya da köpük formunda hazırlanabilmektedir, ayrıca, keratinosit ve fibroblast hücrelerinin kültüre edildiği polimerik iskelelerden oluşan doku mühendisliği ürünleri de bulunmaktadır. Bu makalede, yara örtülerinde kullanılan biyoparçalanır polimerlerin özellikleri ve yara iyileşmesindeki rolleri özetlenmekte, biyoparçalanır polimerlerden üretilen film, köpük, hidrojel.., hidrokolloid, aljinat yara örtüleri ve doku mühendisliği ürünleri, deri ikameleri, incelenmekte ve ticarileştirilmiş örneklerine yer verilmektedir.
Use of Biodegradable Natural and Synthetic Polymers in Wound Dressing
inflammation, cell proliferation and scar tissue remodeling phases. Delay or disruption of this process causes not only important health problems which impair the quality of patients’ life but also a socioeconomic burden for health systems. Thus various wound dressing designs are being developed that can meet the needs for different wound types and healing phases in order to ensure effective wound management. Natural or synthetic biodegradable polymers with adaptable flexible properties are considered as alternative biomaterials for wound healing applications. While natural polymers are preferred due to their biocompatibility, similarity to the extracellular matrix and cellular interactions, synthetic degradable polymers are widely used because of their low immunogenicity and ability to be synthesized in line with determined specifications. Wound dressings made of biodegradable polymers do not require a second procedure for removal. Also minimizing contact with the wound area in the treatment reduces the risk of infection and increases patient compliance. Polymeric wound dressings which play an active role in wound healing by keeping the wound environment moist and preventing the formation of microbial biofilms, could be in alginate, hydrogel or hydrocolloid structure, film or foam form. Also there are tissue engineering products made of polymeric scaffolds which keratinocytes and fibroblast cells are cultured on. In this article, the properties of biodegradable polymers used in wound dressings and their role in wound healing are summarized; ffilm, foam, hydrogel, hydrocolloid, alginate dressings and tissue engineered skin substitutes are reviewed and commercialized biodegradable polymeric wound dressings have been mentioned.
___
- Abou Neel, E. A., Bozec, L., Knowles, J. C., Syed, O.,
Mudera, V., Day, R., & Hyun, J. K. (2013). Collagen—
emerging collagen based therapies hit the patient.
Advanced drug delivery reviews, 65(4), 429-
456. https://doi.org/10.1016/j.addr.2012.08.010