Şifâî Mehmed Dede (öl. 1081/1671) ve Öncesindeki Şârihlerin Mesnevî’nin Birinci Beytine Dair Yorumlarının İncelenmesi ve Karşılaştırılması

Mesnevî Anadolu sahasında Türk edebiyatını etkilemiş en önemli metinlerdendir. Eserin tesiri dolayısıyla onu anlamak ve anlamlandırmak adına tercüme ve şerhler yazılmıştır. Mesnevî’nin Türk edebiyatındaki yeri, Gülşehrî’nin (öl. 838/1435) hikâye çevirileri ile başlamıştır. Bir süre sonra Mesnevî’ninmana derinliği ve birçok yere atfı dolayısıyla çevriler yeterli olmamaya başlar. Bu yüzden onu anlayabilmek için çevrileri şerhler takip etmiştir. Bu geleneğin başlangıcı ise Muinüddin Mustafa’nın Mesnevî’nin ilk cildini manzum olarak şerh ettiği Mesnevî-i Murâdiye ile 15. yy.’da başlar ve günümüze dekdevam eder.Mesnevî şerhleri manzum ve mensur olarak ikiye ayrılabileceği gibi, Cezîre-i Mesnevî yahut bu tarzdaoluşturulmuş derlemelerin de şerh edildiği görülmüştür. İlk iki beyit, ilk on sekiz beyit, birinci ciltyahut herhangi bir cilt ve altı cildin tamamına yazılmış şerhler mevcuttur. Şerhlerde Farsça dilinedair gramerle ilgili bilgiler verilmiş, hikâyelerle beyitlere örnekler getirilmiş, beytin işaret ettiği mazmunlar açıklanmış, beytin iktibas ettiği ayetler gösterilmiş ve neye delalet ettiği belirtilmiş ve Mesnevî içerisinden veya diğer eserlerden Farsça ve Türkçe mısra, beyit, gazel, rubai alıntılanarak Mesnevîbeytinin kültür içerisindeki yeri örneklendirilmiştir.Şerhlerin dilinin Türkçe olması, şârihlerin benzer mekânlarda bulunmaları ve buralarda yetişmeleri,aynı kültür içerisinde, benzer kitaplarla iştigal etmeleri yorumlarının birbirinin misli yahut yaklaşığıolmasına sebebiyet vermiştir. Ayrıca, Mesnevî metinleri birbirinden çok farklı değildi ve Mesnevî’yi çözümleme adına bir gelenek mevcuttu. Bundan ötürü yorumlarda ister istemez anlamda koşutluklarmevcut olagelmiştir. Bazı metinlerdeki yakınlık ise cümle düzeyine çıkabilmektedir.Şifâî Mehmed Dede 17. yy.’da yaşamış Mesnevî’yi kısa ve sade bir şekilde şerh etmek isteyen şârihlerdendir. Ondan sonra onun tarzında şerh yazan XVIII. yy.’da Muhammed Murad Molla (öl.1264/1848)’yı görüyoruz. Öncesinde ise Hacı Pîrî (öl. 1049/1640) ve Ebu’s-Suud Sâdullah (öl. 16. yy.)bu tarzda eserler ortaya koymuşlardır. Yalnız onlarda bazı yerlerde Farsça şiir alıntılarının, beyti açıklamak için kullanıldığına rastlanılır. Şârihlerin çoğu Mesnevî’yi Farsça şeklinde okuyup anlayamayanTürklere hizmet etmeyi iddia etse de bu tarz alıntıların anlamı verilmemiştir. Dolayısıyla bu şerhleriokurken dahi belli bir alet ilmine sahip olmak zaruridir. Şifâî’nin çok az olan alıntıları ayet ve hadislerdir ve onları bazı yerlerde açıklamıştır. Şifâî’nin şerhinin muhtasar olması, bir yandan okuyucuyusıkmamak adına bir üstünlük sağlar, öte yandansa meseleleri açıklamakta çoğu yerde eksik kalır.Onun etkilendiği şârihler Mustafa Muslihüddin Surûrî (öl. 969/1562) ile İsmâil Rusûhî Ankaravî’dir(öl. 1041/1631-2). Bunu şerhin girişinde söylemektedir. Şifâî’nin, tesiri altında olduğunu belirttiğişârihlerin hangi yönünü beğenmediğini söylemesi, bize doğrudan bu şerhlerle Şifâî’nin şerhini karşılaştırma imkânı sağlıyor.Şifâî şerhini karşılaştırmak adına Surûrî ve Ankaravî şerhlerine göz gezdirdiğimizde aynı Mesnevîbeyitlerinde; Mesnevî metninde geçmeyen kelimeler, ıstılahlar, ifadeler, cümleler ve alıntı nevindennoktaların örtüştüğü yerlere rastladık. Bunun yanısıra kısmen benzer ve özgün yorumların varlığınada şahit olduk. Bunun üzerine Şifâî Mehmed Dede öncesinde acaba herhangi bir yazarın başka biryazardan ifade, kelime, ıstılah… gibi benzerlikleri, aktarımları olup olmadığı sorusunu sorduk. Bu soruyu, Mesnevî’yi yorumlamak adına ‘Şifâî’nin, acaba ne gibi bir özel katkısı vardır, diğer şârihlerdenfarklı ne söylemiştir ve öncesinde kim kimden nasıl etkilenmiştir’ soruları takip etti. Bütün bu sorulara cevap verebilmek için Şifâî Mehmed Dede’ye değin yazılmış şerhlerin yazılış tarihlerine göre birsıralama yaptık ve karşılaştırmak adına birinci beyti kendimize örnek aldık. Muînüddin Mustafa, DedeÖmer Rûşenî (öl. 892/1486-87), Surûrî, İlmî Dede (öl. 1019/1611), Ebu’s-Suûd Sâdullâh (öl. 16. yy.), HacıPîrî (öl. 1049/1640), Mustafa Şem’î Efendi (öl. 1011/1602-03), Abdülmecid Sivâsî (öl. 1048/1639),Sabûhî Ahmed Dede (öl. 1057/1647), İsmâil Rusûhî Ankaravî, Hacı İlyas-zâde (öl. 1034/1625), AbdullâhBosnevî (öl. 1053/1644), Sarı Abdullah Efendi (öl. 1071/1661), İbrâhîm Cevrî Efendi (öl. 1064/1654), Ağa-zâde Mehmed Efendi (öl. 1063/1652-53) ve Şifâî Mehmed Dede (öl. 1081/1671) gibi şârihlerinşerhlerini sıralayarak karşılaştırdık. Birinci beyitteki ney, ‘cudāyīhā’/ayrılıklar, dinle gibi sözcüklerleile birlikte şârihlerin dile getirdiği Mesnevî’nin yazılış hikâyesine, ilk beytin gramerine ve nüsha farklılıklarına dair bilgileri; başlıklar altında inceledik ve karşılaştırdık. Yorumlar sıralamaya göre okunduğunda kimin yorumu kimle örtüşüyor, kim kimden önce ne demiş ve anlam aynı mı kalmış, yoksadeğişmiş mi, şârihin kendine has yorumu nedir gibi noktalara cevap verilebildi.

Comparing and Analyses the Comments of Shifaī Mehmed Dede (d. 1081/1671) and previous Commentators about Mathnawi’s First Couplet

Mathnawi is one of the most important texts that influenced Turkish literature in Anatolia, such that many translations and commentaries have been written to understand it better due to its reputation. The journey of Mathnawi in Turkish literature begins with story translations by Golshahri (d. 838/1435). However, since Mathnawi’s depth of meaning and highly sophisticated frame of reference, several commentaries followed. Therefore, in order to understand it, commentaries followed translations. The beginning of this tradition goes back as early as the 15th century poetic commentary Mathnawi-i Muradiya by Mu‘īn al-Dīn Mustafa (15th c.) which is on the first volume of Mathnawi. Commentaries of Mathnawi can be divided into poetry and prose. In addition, there are commentaries on compilations like Jazira al-Mathnawi. There are commentaries written on the first two couplets, the first eighteen couplets, the first volume or any volume and all of six volumes of Mathnawi. In these commentaries, information about the Persian grammar has been given, examples have been brought to couplets with stories, the symbols pointed by the couplets have been explained, the verses quoted by the couplets have been shown, what it means have been explained. In addition, the place of the couplet of Mathnawi in culture have been exemplified by quoting verses, couplets, ghazals and rubais from Persian and Turkish works. The language of the commentaries was Turkish, the commentators were living in similar places, growing in a similar culture, and reading the same books. This is why their comments are close and similar. Also, the Mathnawi texts are not very different from each other and there was a tradition to analyze Mathnawi. For this reason, there is an inevitably parallelism in the comments. In some texts, similarity can go up to the sentence level. Shifaī Mehmed Dede is one of the commentators who want to explain the Mathnawi in brief and simple way in the 17th century. Later, we see Muhammed Murad Molla (d. 1264/1848) who wrote a commentary in his style in the 19th century. Previously, by Haji Pirī (d. 1049/1640) and Abu Su‘ud Sa‘dullāh (d. 16th) were written commentaries similar in style. In their works, it is seen that in some places Persian poetry quotes are used to explain the couplet. Even though most of the commentators claimed to serve the Turks who cannot read and understand Mathnawi in Persian, but the meaning of such quotations was not provided. Therefore, it is essential to have a certain knowledge of the language even when reading these commentaries. The small quotations of Shifaī are verses and hadiths and he occasionally provided some explanations for them. On one hand, Shifaī’s concise commentary provides an advantage not to bore the reader, on the other hand, it is often missing in explaining issues. As he acknowledges at the beginning of his commentary, he was influenced by Mustafa Muslih al-Dīn Surūrī(d. 969/1562) and Ismail Rusuhi Ankaravī(d. 1041/1631-2). The fact that Shifaī explicitly states what he does not approve of commentators whom he was influenced, we are able to more clearly compare them with the commentary of Shifaī. When we compare commentaries of the same Mathnawi couplets of Surūrī and Ankaravīwith Shifaī’s, we have seen places where words, idioms, sentences, and quotations that are not in the Mathnawitext overlap. Furthermore, we have seen the existence of partially similar and unique commentaries. After that, we asked the question of whether any author had similar words, expressions, idioms, or sentences with another author before Shifaī Mehmed Dede. This question was followed by following questions: In order to comment Mathnawi, Shifaī what kind of original meaning he had contributed, what did he say different from other commentaries and who was affected by whom and how. In order to answer all these questions, we not only made a ranking according to the written dates of the commentaries written until Shifaī Mehmed Dede but also for the sake of comparison we limited ourselves with the first couplet of Mathnawi. Sorting is as follows: Mu‘īn al-Dīn Mustafa, Dede Omar Rushanī (d. 892/1486-87), Muslih al-Dīn Surūrī, Ilmī Dede (d. 1019/1611), Abu Su‘ud Sa‘dullāh, Haji Pirī, Shami Shamullāh (d. 1011/1602- 03), Abd al-Majīd Sivasī (d. 1048/1639), Sabuhi Ahmed Dede (d. 1057/1647), Isma‘il Rusūhī Ankaravī, Haji Ilyas-zāda (d. 1034/1625), ‘Abd Allāh Bosnavī (d. 1053/1644), Sarī ‘Abd Allah Afandī (d. 1071/1661), Ibrahīm Javrī Afandi (d. 1064/1654), Aga-zāda Mehmed Afandi (d. 1063/1652-53) and Shifaī Mehmed Dede (d. 1081/1671). We compared the commentaries after sorting them by their commentators. In the first couplet, we examined the key terms like ‘nay’, ‘separations (judāyīhā’)’, ‘listen’ as well as the story of Mathnawi’s creation, the grammar of the first couplet, and information about copy differences.

___

  • Algül, Abdulkadir. Sabûhî Ahmed Dede, Hayatı, Eserleri ve ‘İhtiyârât-ı Sabûhî' Adlı Eseri (1-100. varak). Erzurum: Atatürk Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 2007.
  • Aydın, Haluk. Cevrî Divânı’nın Tahlili. Balıkesir: Balıkesir Üniversitesi, Doktora Tezi, 2010.
  • Bankır, Mehmet Malik. Şerh-i Cezîre-i Mesnevî (Metin, İnceleme, Sözlük). İstanbul: İstanbul Üniversitesi, Doktora Tezi, 2004.
  • Baştürk, Orhan. Surûrî’nin Mesnevî Şerhi Tanıtım-İndeks-Tenkitli Metin (v. 1b-40a.). Konya: Selçuk Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 1997.
  • Bozaslan, Seda Uysal. Abdülmecid Sivâsî’nin Şerh-i Cezîre-i Mesnevî’si (metin-inceleme) ve Yûsuf-ı Sîne-çâk’ın Cezîre-i Mesnevî’sinin Türkçe Şerhleri (Karşılaştırma-Sadeleştirilmiş Ortak Metin). Trabzon: Karadeniz Teknik Üniversitesi, Doktora Tezi, 2016.
  • Ceyhan, Semih. İsmâil Rusûhî Ankaravî ve Mesnevî Şerhi. Bursa: Uludağ Üniversitesi, Doktora Tezi, 2005.
  • Ceyhan, Semih. “Mesnevî”. Türkiye Diyânet Vakfı İslām Ansiklodisi. 29/329. İstanbul: TDV Yayınları, 2004.
  • Çiftçi, Emine. Sarı Abdullah Efendi’nin Şerh-i Mesnevî (Cevâhir-i Bevâhir-i Mesnevî)’sinin Birinci Cildinin Eski Harflerden Türkiye Türkçesi’ne Aktarımı. Konya: Selçuk Üniversitesi, Yüksek Lisan Tezi, 2018.
  • Dağlar, Abdulkadir. Şem’î Şem’ullâh Şerh-i Mesnevî (1. cilt) (İnceleme-Tenkitli Metin-Sözlük). Kayseri: Erciyes Üniversitesi, Doktora Tezi, 2009.
  • Dede Ömer Rûşenî. Ney-nâme. haz. Mustafa Uzun. İstanbul: y.y., 1990.
  • Demirci, Mehmet. “Mesnevî Şerhleri ve Şarihleri Hakkında Birkaç Not”. İkinci Uluslararası Mevlânâ, Mesnevī ve Mevlevîhâneler Sempozyumu. ed. Ünal Şenel. 39-45. Manisa: Celal Bayar Ünivesitesi Yayınları, 2010.
  • Demirel, Şener. “Mevlânâ’nın Mesnevî’si ve Şerhleri”. Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi 5/10 (2007), 469-504.
  • Duru, Necib Fazıl. “Mevlevî Şeyhi Ağa-zāde Mehmed Dede ve Mesnevī’nin İlk On sekiz Beytini Şerhi”. Tasavvuf Dergisi 4/11 (2003), 151-175.
  • Ebu’s-Suûd Sâdullâh. Şerhu’l-Mesnevî fi’l-Mev’iza. İstanbul: Süleymaniye Kütüphanesi, Serez, 1463, 1a218b.
  • Gölpınarlı, Abdülbaki. “Mesnevî’nin VIII. Cildi”. Şarkiyat Mecmuası VI (1966), 11-18.
  • Gölpınarlı, Abdülbaki. Mevlânâ’dan Sonra Mevlevîlik. İstanbul: İnkılap ve Aka Kitapevleri. 1983.
  • Güleç, İsmail. “Türk Edebiyatında Cezîre-i Mesnevî Şerhleri”. Osmanlı Araştırmaları XXIV (2004), 159- 179.
  • Güleç, İsmail. Türk Edebiyatında Mesnevî Tercüme ve Şerhleri. İstanbul: Pan Yayıncılık, 2008.
  • Hacı İlyas-zâde Ömer. Şerh-i Mesnevî-i Şerîf. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, Ty. 196, 1a111b.
  • Hacı Pîrî. Şerh-i Mesnevî. İstanbul: Süleymaniye Kütüphanesi, Haletefendi, 26, 1a-172b.
  • İbrahim Cevrî. Hall-i Tahkîkat. İstanbul: Süleymâniye Kütüphanesi, Hacı Mahmud Efendi, 3455, 1a110a.
  • İlmî Dede. Şerh-i Cezîre-i Mesnevî. İstanbul: Süleymâniye Kütüphanesi, Hacı Mahmud Efendi, 2526, 1a92a.
  • Koçoğlu, Turgut. Nakşî Şeyhi Ebu’s-Suûd el-Kayserî Şerh-i Mesnevî. Kayseri: Laçin Yayınları, 2014.
  • Mengüç, Hilal Tuğba. İlmî Dede’nin Şerh-i Cezîre-i Mesnevî’si. İstanbul: Fatih Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 2005.
  • Özdemir, Mehmet. “Mesnevî’nin Türkçe Şerhleri”. Turkish Studies, 11/20 (2016), 461-502.
  • Sabûhî Ahmed Dede. İhtiyârât-ı Sabûhî. İstanbul: Süleymâniye Kütüphanesi, Hüsnü Paşa no: 606, 1a197a.
  • Sahîh Ahmed Dede. Mevlevîlerin Târihi (Mecmû‘atu’t-Tevârîhi’l-Mevleviyye). Haz. Cem Zorlu. İstanbul: İnsan Yayınları, 2003.
  • Sarı, Mehmet. Sabûhî Şeyh Ahmed Dede Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri ve Türkçe Divanı'nın Tenkitli Metni. Ankara: Gazi Üniversitesi, Doktora Tezi, 1992.
  • Surûrî Muslihüddin Mustafa Efendi. Şerh-i Mesnevî. İstanbul: Süleymâniye Kütüphanesi, Nafiz Efendi, 562, 5a-5b, 1a-318b.
  • Şifâî Mehmed Dede. Şerhu’l-Kitâbu’l-Mesnevî. İstanbul: Süleymâniye Kütüphanesi, Daru’l-Mesnevî, 209, 1a-388b.
  • Taştan, Erdoğan. İsmâil Rusûhî Ankaravî’nin Mesnevî Şerhi (Mecmū‘atu’l-Letāīf ve Matmūratu’l-Ma‘ārif) I. Cilt, Çeviriyazı-İnceleme. İstanbul: Marmara Üniversitesi, Doktora Tezi, 2009.
  • Yavuz, Kemal. Muînî’nin Mesnevî-i Murādiyyesi Mesnevī Tercüme ve Şerhi. Konya: Selçuk Üniversitesi Mevlânâ Araştırma ve Uygulama Merkezi Yayınları, 2007.