Bir temel kanun için aslında hiç de uzun sayılmayacak bir maratonun sonunda 2011 yılında kabul edilen 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu (=TK), bir bütün olarak 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş ve böylece elli yılı aşkın bir süredir uygulanan 29.06.1956 tarih ve 6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanununa (=eTK) artık veda edilmiştir. Bununla birlikte 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun (=YürK) 2/1-(a) hükmü uyarınca eTK’nın, TK’nın yürür-lüğe girmesinden önce meydana gelen olayların ve hukuki fiillerin sonuçlarına yönelik olarak daha uzunca bir dönem uygulanmaya devam edeceği de unutulmamalıdır. Bugün itibariyle TK’nın henüz yürürlüğe girmeyen sadece beş maddesi bulunmaktadır. Bunlardan dördü (TK 434, 435, 479/3-(c) ve 1524) TK’nın yürürlüğünden bir yıl sonra, yani 01.07.2013 tarihinde (YürK 28/1, 28/5, TK 1534/1), sonuncusu olan işletme (şirket) kırtasiyesine ilişkin TK 39/2 hükmü ise 01.01.2014 tarihinde yürürlüğe girecektir (TK 1534/5). Türk hukukuna yeni kurumlar kazandıran TK, mevcut kurumlarda da birçok değişiklik yapmıştır. Bu arada içerik olarak herhangi bir değişikliğe uğramayan, aynen devam ettirilen maddelerin de bir yandan ifadeleri güncelleştirilmiş, öte yandan ise ilk onbir maddeden sonra numaraları değiştirilmiştir. Dolayısıyla yeni TK ile birlikte, ticaret hukuku ile ilgilenenlerin en başta ezberlerinin bozulduğu söylenebilir. Şüphesiz bu yeni kanun başta hukukçular, özellikle ticaret hukuku alanında çalışan akademisyen, hâkim, avukat, danışmanlar olmak üzere, milyonlarca tacir ve ticaret şirketini, tüketicileri, giderek toplumun her kesimini yakından ilgilendirmektedir