Muğlalı Yerel Yapı Ustası Abdullah Özsoy’ un Eserleri

Bu çalışmanın konusunu yaşadığı dönem ve yörede ünlü bir taş ustası olan Abdullah Özsoy’un eserleri oluşturmaktadır. Konuyu ele alışımızın iki önemli amacı vardır. İlki Abdullah Özsoy’un günümüze sağlam ulaşan eserlerini ilk defa bilimsel bir çalışmada tanıtmak ve Sanat Tarihi açısından değerlendirmektir. İkinci amaç Özsoy’un korunması gerekli kültür varlığı niteliği taşıyan yapılarının tescil edilip gelecek nesillere aktarılmasını sağlamaktır. Çalışmada Abdullah Özsoy’un günümüze ulaşan mimari yapıları yerinde görülerek fotoğraflarla belgelenmiş ve çizimleri yapılmıştır. Başta kızı olmak üzere Abdullah Özsoy’u tanıyanlarla yapılan sözlü tarih çalışmasında anlatılanlarda yol gösterici olmuştur. Abdullah Özsoy 1899-1968 yılları arasında yaşamıştır. Yatağan’da tanınan bir taş ustasıdır. Eskihisar ve çevre köylerde inşa ettiği sayısız evden sadece kendi evi temel seviyesinde günümüze ulaşmıştır. 1936 yılında Muğla kent merkezindeki meydanda yer alan Atatürk heykelinin kaidesini yapmıştır. 1950’li yıllarda inşa ettiği dört küçük köprüden ikisi bugün ayaktadır. 1960 yılından itibaren Yatağan’ın çevre köylerinde minareler yapmaya başlayan Abdullah Özsoy’un bilinen ilk minaresi Katrancı mahallesindedir (1960). Bunu Tuzabat (1961), Zeytinköy (1963), Bahçeyaka (1964) ve Şahinler mahallesindeki minare (1965) izlemiştir. Son minaresi ise Bağyaka mahallesindedir (1966). Zeytinköy mahallesindeki minare ile birlikte inşa ettiği cami hariç minarelerin ait oldukları camilerin yenilenmiş olması eski camilerin de Abdullah Özsoy tarafından yapılmış olabileceğini göstermekle birlikte bu anlamda bir kanıt yoktur. Özsoy’un yaptığı günümüze ulaşan tek cami Zeytinköy Mahallesi Cami harim planıyla ve kırma çatılı oluşuyla, son cemaat yerinin özgünde kemerli kurgusuyla, Eskihisar başta olmak üzere Muğla merkez ve Yatağan çevresindeki diğer camilerle ortak özelliklere sahiptir. Özsoy, minareleri camiye bitişik ya da ayrı olarak iki şekilde yapmıştır. Minarelerin kaideleri sekizgen, altıgen ve kare olmak üzere üç farklı plan şeması göstermektedir. Moloz taştan yapılan kaideler içte sıvalıdır, dışta farklı boyutlarda düzgün kesme mermer bloklarla kaplanmıştır. Mermer bloklar dört yönde derzlerle çerçevelenmiştir. Minarelerin pabuçları moloz taş ve çimentodandır, gövdeleri petek bölümüyle birlikte ustanın kullandığı çimentodan kalıplarla burmalı ya da yivli olarak yapılmıştır. Minarelerin süsleme programında dikkat çekici unsurlar vardır. Katrancı, Zeytinköy ve Bahçeyaka Camisi minarelerinin konik sekizgen pabuç bölümünde her yüzde alçak kabartma tekniğinde yapılmış bir madalyon yer alır. Katrancı örneğinde madalyonlar bütündür, Zeytinköy ve Bahçeyaka’da ise madalyonların sadece dış çerçeveleriyle verilişleri söz konusudur. Bahçeyaka örneğinde her yüz madalyonun üzerinde yarım ay şeklinde sonlanmaktadır. Minarelerin hepsinde şerefenin çift kademeli dışa taşkın üçgen kesitli bezemeleri vardır. Bağyaka Mahallesi Cami’nin minaresi hariçdiğer minarelerin şerefe korkuluklarının her yüzünde kafes oyma tekniğinde yıldız motiflerinden oluşan geometrik süsleme standart hale gelmiştir. Bağyaka minaresinin şerefe korkuluğu ise silindirik formdadır. Minarelerin inşa tarihini, yapan usta ve bani bilgilerini veren kitabeleri vardır. Abdullah Özsoy’un Yatağan ilçesinde inşa ettiği evler ve dini yapılar özelinde minareler yörede Cumhuriyet dönemine kadarki süreçte oluşan ve örneklerini veren geleneği devam ettirir. Söz konusu yapılar inşa edildikleri dönemin değerli temsilcileri oldukları için tescil edilmelidir. Abdullah Özsoy gibi yerel ustaların eserleriyle tanıtılarak hak ettikleri değeri bulmalarına yönelik çalışmaların devam etmesi bölge bazında sanat ve mimarlık tarihine katkı sunacaktır.

Works of Mugla’s Local Builder Abdullah Ozsoy

The subject of this study is the works of Abdullah Ozsoy, who was a famous stonemason of his period in the region he lived. There are two purposes of our approach to the subject. The first is to introduce Abdullah Ozsoy’s works that have survived to the present day in a scientific study for the first time and to evaluate them in terms of Art History. The second purpose is to ensure that Ozsoy’s buildings, which are cultural assets to be protected, are registered and passed on to future generations. In the study, the architectural structures of Abdullah Ozsoy that have survived to the present day were seen in situ, documented with photographs and their drawings were made. The statements of people who knew Abdullah Ozsoy in person, especially his daughter, in the conducted oral history study has been a guide. Abdullah Ozsoy lived between 1899 and1968. He is a well-known stonemason in Yatagan. Of the numerous houses he built in Eskihisar and the surrounding villages, only his own house’s basement level has survived to the present day. In 1936, he built the pedestal of the Atatürk statue in the city centre square of Mugla. Two out of the four small bridges he built in the 1950s are still standing today. The first known minaret of Abdullah Ozsoy, who started to build minarets in the surrounding villages of Yatagan in 1960, is in the Katranci quarter (1960). This was followed by Tuzabat (1961), Zeytinkoy (1963), Bahceyaka (1964) and the minaret in Sahinler quarter (1965). His last minaret is in Bagyaka quarter (1966). Except for the Mosque he built together with the minaret in Zeytinkoy quarter, the fact that the mosques to which these minarets belong have been renovated may show that the old mosques may have been built by Abdullah Ozsoy, but there is no evidence in this sense. The only mosque that Ozsoy built and has survived to the present day, Zeytinkoy Quarter Mosque, has common features with other mosques in the centre of Mugla and around Yatagan, especially in Eskihisar with its sanctuary plan and hip roof, and the original arched structure of the last congregation place. Ozsoy built the minarets in two ways; adjacent to the mosque or separately. The bases of the minarets have three different plan schemes: octagonal, hexagonal and square. The pedestals made of rubble stone are plastered inside and covered with neatly cut marble blocks of different sizes on the outside. Marble blocks are framed by joints in four directions. The transition segment of the minarets are made of rubble stone and cement, their bodies and upper parts are made of cement, twisted or grooved by the moulds used by the master. There are remarkable elements in the decoration program of the minarets. In the conical octagonal transition segment of the minarets of the Katranci, Zeytinkoy and Bahceyaka Mosques, there is a medallion made in the low relief technique on each façade. In the Katranci example, the medallions are whole, while in Zeytinkoy and Bahceyaka, the medallions are presented only with their outer frames. In the example of Bahceyaka, each façade ends in a half-moon shape over the medallion. All of the minarets have double-staged, outward-protruding triangular decorations of the balcony. With the exception of the Bagyaka Quarter Mosque minaret, geometric ornamentation with star motifs in the lattice carving technique has become standard on all facades of the balusters of the minarets. The balusters of the Bagyaka minaret is cylindrical. Minarets have inscriptions informing about their construction dates, their masters and their patrons. The houses and religious buildings built by Abdullah Ozsoy in Yatagan district, the minarets in particular, perpetuate the tradition in the region that was formed and set examples until the Republican period. The mentioned structures should be registered as they are valuable representatives of the period in which they were built. Sustaining the efforts to promote the works of local masters such as Abdullah Ozsoy in order to get the value they deserve will contribute to the History of Art and Architecture on regional basis.

___

  • Ayverdi, Ekrem Hakkı (1953). Fatih Devri Mimarisi, İstanbul: İstanbul Matbaası.
  • Baş, Ali (1991). “Eskihisar’daki Türk Devri Yapıları.” Vakıflar Dergisi 22, s. 365-382.
  • Çakmak, Şakir (2013). Muğla Cami ve Mescitleri, Muğla: Muğla Büyükşehir Belediyesi Yayınları.
  • Eroğlu Bilgin, Süreyya (2017). Batı Anadolu Beyliklerinde Bezeme Anlayışı- Camiler, Ankara: Gece Yayınları.
  • Eyice, Semavi (1992). “Burmalı Minare Camii ve Türbesi” DİA VI, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul, s. 444-445.
  • İnce, Kâsım (2007). “Tavas ve Çevresindeki Osmanlı Mimarî Eserleri”. Uluslararası Denizli ve Çevresi Tarih ve Kültür Sempozyumu 2, Denizli, s. 164-173.
  • İnce, Kâsım (2008). “Denizli Camileri ve Denizli’nin Kentleşmesi Üzerine”, Türk Kültür Tarihinde Denizli ve Kentleşme Sorunları Sempozyumu, Denizli, s. 446-462.
  • Kaplan, Deniz (2012). “Salamı̇s’ten Spı̇ral Yı̇vlı̇ Sütunlar “Spirally Fluted Columns from Salamis”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi 5-21, s.414-429.
  • Kunduracı, Osman (2007). Muğla-Yatağan Çevresindeki Türk Devri Mimarisi ve El Sanatları, Muğla: Muğla Valiliği Kültür Yayını.
  • Kunduracı, Osman (2020). “Startonı̇keı̇a’da Geleneksel Türk Evlerı̇”, 14. Uluslararası Türk Kültürü, Sanatı ve Kültürel Mı̇rası Koruma Sempozyumu, Ed. O. Kunduracı-A. Aytaç, Konya, s. 45-51.
  • Mülayim, Selçuk (1988). “Yivli Minare Geleneği”, Antalya 2. Selçuklu Eserleri Semineri: 26-27 Aralık 1987, Antalya, s. 11-25.
  • Özkan Tekneci, Zeynep-Ersoy, Bozkurt (2022). “19. yüzyıl İstanbul Minarelerinin Konum, Form, Malzeme ve Süsleme Özellikleri”. Sanat Tarihi Dergisi, 31-2, s. 1455-1485
  • Pektaş, Kadir (2019). “Eskihisar (Stratonikeia) Osmanlı Dönemi Yapılarındaki Kitabeler”, Stratonikeia Çalışmaları-4, Mimari, Herkel ve Küçük Buluntu Araştırmaları, İstanbul: Ege Yayınları, s. 223-244.
  • Sapmaz, Selahattin (2006). Atatürk’ün Muğla Valisi M. Recai Güreli 1936- 1939, Muğla: Gülermat Matbaacılık.
  • Söğüt, Bilal -Gencer, Sezai (2018). Stratonikeia Çalışmaları 3 Gibye (Yeşilbağcılar), Ankara: Bilgin Kültür Sanat Yayınları.
  • Söğüt, Bilal (2019). Stratonikeia (Eskihisar) ve Kutsal Alanları, Stratonikeia Çalışmaları 5, İstanbul: Ege Yayınları.
  • Uysal, Ali Osman (1990). “Anadolu Selçuklularından Erken Osmanlı Dönemine Minare Biçimindeki Gelişmeler”, DTCF Dergisi, 33, s. 505- 533.