KÜLTÜR, KOLEKTİF BİLİNÇDIŞI VE SEMBOLLER: MİYAZAKİ VE ‘RUHLARIN KAÇIŞI’ ÜZERİNE BİR İNCELEME

Bu çalışmada, insanın içerisine doğduğu ve içerisinde sosyalleşerek büyüdüğü kültürün;dış dünyayı, çevreyi, diğerlerini, sembolleri, görsel anlatı yapısını vb. algılamasındaki etkileriüzerine çalışılmıştır. Bu amaçla ilk önce kültürün ne olduğu, içerisinde neler barındırdığı,bireyler ve toplum açısından ne tür işlevleri olduğu, insan algısındaki rolü ve neleri, neşekilde etkilediği üzerinde durulmuştur. Daha sonra, kültürden bağımsız olarak tüm insanlığınzihninde ortak birtakım semboller olduğunu ve bu sembollerin insanlık tarihi boyunca çeşitlikültürlerde tekrar tekrar kendini gösterdiğini öne süren Carl Gustav Jung’un kolektif bilinçdışıkuramı ve arketip kavramı açıklanmıştır. Bu makalenin alan çalışması, Japon anime yönetmeniHayao Miyazaki’nin Ruhların Kaçışı filmi üzerinden gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle de, bufilmde sembolleri kullanılan ve Japonya’nın en yaygın inanışı olan Şinto aktarılmış ve sözkonusu inanışın temel prensipleri açıklanmıştır. Ardından, filmin bu inanış bağlamında biranalizi yapılmış ve filmde Şinto izleri aranmıştır. Daha sonra ise film, Türkiye’deki üniversiteöğrencilerine izletilmiş ve öğrencilerin, filmin kodlarını nasıl çözdüklerini anlamaya yöneliksoruları cevaplamaları istenmiştir. Amaç, Japon kültürüne ve inanışlarına yabancı bireylerin filmile ilgili algılarının analiziyle ortaya çıkan sonucun, filmin Şinto inanışı ile analizinin sonucundanne kadar farklılaştığına bakmaktır. Böylece, bireyin sembolleri yorumlaması açısından kültürünve kolektif bilinçdışının rollerinin neler olduğu konusunda bir fikir edinmek amaçlanmıştır.