ŞANLIURFA İLİ TAŞKIN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Taşkınlar, doğal afetler içerisinde depremle birlikte en büyük hasara sebep olan doğal afettir. Gerek can kaybı gerekse mal kaybı bakımından önemli zararlara yol açan taşkınlara karşı önlem alınması zorunludur. Fakat, taşkınlar beklenmeyen yerlerde ve zamanlarda görüldüğü için bu zararlardan korunma zorlaşmaktadır. Mevcut veriler iyi değerlendirilip, taşkın koruma faaliyetleri bu değerlendirmeler ışığında yapıldığında hasarın etkisi daha az hissedilebilmektedir. Şanlıurfa ili şehir merkezi ve ilçelerinde zaman zaman taşkın ve seller görülmekle birlikte son yıllarda sayısı ve etkisi hızla artmaktadır. GAP ile birlikte hızla artan nüfus ve bu nüfusun ihtiyaçları için yerleşim yeri ihtiyacı, bölgenin arazi şekli, topografyası, toprak yapısı, bitki örtüsü zararın etkisini arttırmaktadır. Kıymetli tarım arazilerine sahip bölgede bundan dolayı zararın boyutu ve etkisinin sadece bölgeyi ilgilendirmeyip, ülke için önemli bir soruna sebep olacağı aşik` dır. Bu çalışmada; Şanlıurfa ili taşkın sorunları, daha önce yaşanan taşkın olayları ve değerlendirmeler ışığında irdelenmiş ve çözüm önerileri sunulmuştur.

FLOOD PROBLEMS IN SANLIURFA AND SOLUTION PROPOSALS

Floods and earthquakes from natural disasters are the greatest disasters that cause great damage. It must take precautions against floods that caused significant damages which are both loss of life and loss of property. However, it is difficult from these damages because floods occur at unknown time and in unknown places. When actual data are evaluated enough careful and flood protection facilities are done with these evaluations, the impact of damage could be felt less. However, Floods and floodings are seen at sometimes , the number of floods and flooding have rapidly increase. The population which increase rapidly with GAP and the settlement need, landform, topography, soil type and vegetation cover of reggion increase the effect of damage. Because of the region have precious agricultural lands, the size and impact of damage are deal not only region but also country and the fact that it will be cause major problems for country. This study examined the province of Şanlıurfa flood problems and their solutions are presented. In this study, the flood problems of Şanlıurfa have evaluated and presented solution proposals previous flood events and evaluations in light of the foregoing. Keywords : Flood, Flooding, Flood Problems, Natural Disasters, Şanlıurfa

___

  • daha öncede bu konuda çalışmalar olduğunu göstermektedir. Kentin çok eskiden surları olduğu bilinmektedir. Orijinal dere yatağı kentin batı tarafında bulunan su kapakları bölümünden kent içinden akarak geçiyor, sular batı duvar dışından kent dışına bırakılıyordu [11]. Resim Şanlıurfa Justinien su bendi (kaldırım )[17] (Photo 1. Şanlıurfa Justinien weir(pavement) [17]) Daha önce Kasım 201’de, Mayıs 303’de, Mart 413’de ve Nisan 525 yılında büyük seller gelmiş ve kente zarar vermiştir[11]. Yakın zamanda geldiğimizde ise 31 Ekim–1 Kasım 2006 tarihlerinde Şanlıurfa Merkez, Ceylanpınar ve Siverek‘te taşkın olayları görülmüştür. 29 Ekim 2011‘de Bozova’da, Bozova-Yaylak’ta, 31 Ekim 2011’de Şanlıurfa Merkez Karaköprü’de, 2 Kasım 2011’de BirecikAyran’da, 2 Mayıs 2012’de Hilvan Kepirce’de, 6 Mayıs 2012 tarihinde Şanlıurfa Merkez Karaköprü-Sırrın Deresi’nde taşkın görülmüş ve zararlara yol açmıştır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde 31 Ekim–1 Kasım 2006 tarihlerinde meydana gelen taşkınlar incelendiğinde, ülkemiz batısında ve doğusunda merkezi basınç değeri ortalama 1020 hPa olan yüksek basınç alanları ile çevrelenmiştir. Bu iki yüksek basınç alanı arasında Akdeniz’e kadar uzanan alçak basınç alanı bulunmaktadır. Türkiye sıcak cephe sistemlerinin etkisi altında olduğu için nem bakımında zengin lodos rüzgârlarının etkisi altındadır. Sıcakla beslenen bu nemli hava kuvvetli yağışlara neden olmaktadır. O günkü taşkınlarda da buna benzer koşullar oluşmuştur [20]. Şanlıurfa taşkın hasarlarının etkisinin taşkını oluşturan doğal sebeplerden ziyade sonuçlar ve öneriler bölümünde daha geniş olarak bahsedeceğimiz üzere, bilinç eksikliği, kötü planlama, mühendislik uygulamalarında görülen eksiklikler, kurumlar arası iletişim eksikliği, eğitimsizlik, ekonomik yetersizlik, sosyolojik yapı gibi insan kaynaklı etkenlerle arttığı görülmektedir.
  • Şekil 8 . Şanlıurfa ili taşkına sebep olan dereler [2] (Figure 8 Causing flood rivers in Şanliurfa [2]) Resim Rüsubat birikmesi yüzünden daralan kesit nedeniyle su köprü üzerinden akmış, taşkına sebep olmuştur. Şanlıurfa Boydere Köyü [5] (Photo 2. Because of narrowing cross-section with participation, the water had acrossed overcome of the bridge and had occured flood Şanliurfa–Boydere Village [5]) Resim Yapım esnasında taşkından zarar gören Karaköprü Deresi taşkın duvarları ve taşkın duvarına sıfır, düşük kotta yapılaşma [5]. (Photo 3. The flood wall of Karaköprü stream was damaged by flood and building on low level [5]) Resim Köprü kesitinin yetersizliği ve kesiti daraltan unsurlar nedeniyle akışın köprü girişinde birikmesi-Karaköprü Deresi ile Şanlıurfa-Diyarbakır yolunun kesişme noktası [5] (Photo 4. Because of the cross section of bridge insufficiency and the elements which reduce cross-section, the flow is collected in the entrance of the bridge–Conflux of Şanlıurfa-Diyarbakır road and Karaköprü River [5]) Resim Karaköprü Deresi üzerindeki menfezlerden birisinin çıkışında akışı engelleyen malzemeler yüzünden oluşan birikme [5] (Photo 5. Because of the materials which obstruct flow, the build up occur on outlet of the culvert on Karaköprü River [5]) Resim Telekomünikasyon hattı nedeniyle oluşan birikme ve kesit daralması ile akışın engellenmesi–Sırrın Deresi [5] (Photo 6. Because of the build-up which occur with telecomunication line and cross-section narrowing, the flow is obstruct–Sırrın River) Resim Bozova-Yaylak’ta taşkından zarar gören bir ev [5] (Photo 7. The house which damaged by flood in Bozova-Yaylak [5]) Resim Menfezi tıkayan atıklar ve kesit daralması nedeniyle taşan kanallar [5] (Photo 8. Because of cross-section narrowing and wastes which occlude culvert, the channels overflow [5]) Resim Bozova-Yaylak‘ta taşkın zararı [5] (Photo 9. Flood damage in Bozova-Yaylak [5]) Şanlıurfa taşkın riski okunduğunda, Afet İşleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan, görülen vaka sayısına göre hazırlanan Sel Zararı ve Tehlike Haritası’nda 5-9 olay verisi aralığında yer almaktadır. Buna göre tabii ki 100’ün üzerinde taşkın görülen Trabzon, Hatay, İzmir, Bartın ve Gaziantep gibi şehirlere göre daha düşük riske sahiptir. Ama daha önce de bahsettiğimiz gibi olaylara böyle yaklaşmak, taşkının zamanının, yerinin, büyüklüğünün tahminindeki güçlükler riski oluşturan en önemli sebeplerdir. Şanlıurfa’nın komşusu Gaziantep’te 100’ün üzerinde olay görülmesi risk değerlendirmelerinde göz önüne alınması gereken bir durumdur. Geçmişte de yaşanan taşkınlar daha küçük boyutlu ve etki alanı daha küçük taşkınlardır. Ama artan nüfusla birlikte yerleşim alanlarının genişlemesi, tahrip edilen doğa ve değişen iklim koşulları ile birlikte Şanlıurfa’da yaşanma ihtimali düşük görülen taşkın olayları ve zararlar görülmüştür (Resim 3, 5, 9). Artan taşkın olayları ile birlikte DSİ XV.Bölge Müdürlüğü tarafından Şanlıurfa İli ve İlçeleri Taşkın Koruma Master Planları hazırlanmaktadır. Bu plan ile birlikte Şanlıurfa İli Şehir Merkezi ve İlçelerinin olası taşkınlardan ve dolayısıyla zararlarından korunması amaçlanmaktadır. Söz konusu master planda daha önce de bahsettiğimiz gibi taşkın yapan derelerin ıslahı yer almaktadır (Tablo 5). Tablo DSİ XV.Bölge Müdürlüğü programında yer alan Şanlıurfa ili ve ilçeleri taşkın projeleri [2] (Table 5. The flood rehabilitation projects of Şanlıurfa city and town of Şanlıurfa in program of DSI XV.Regional Office [2]) Projenin Adı Faydası Başlama-Bitiş Tarihi 1 Şanlıurfa Merkez Eğrice ve Cullap Dereleri Islah Projesi 1 İlçe Merkezi, 13 Köy 2011-2012 2 Viranşehir İlçesi Eyüpnebi Beldesi Taşkın Koruma Projesi 1 Belde 2011-2012 3 Bozova-Biris Deresi Yatak Düzenlemesi İşi 1 İlçe 2011-2012 4 Halfeti Fıstıközü Deresi Yatak Düzenlemesi İşi 1 İlçe 2011-2012 5 Cavsak Deresi Yatak Düzenlemesi İşi (Tugay İçi) 1 İl Merkezi 2011-2012 6 Şanlıurfa Tünellerinin giriş ağzına gelen rusubat kontrolü için havza düzenlenmesi Tünel Giriş Ağzı 2011-2012 7 Viranşehir Duali Deresi Yatak Düzenlemesi İşi 1 İlçe 2011-2012 8 Ceylanpınar Antep deresi mansap tarafı Dere Yatak Düzenleme İşi 1 İlçe 2011-2012 9 Cehennem Deresi Yatak Düzenlemesi İşi 1 İlçe 2011-2012 SONUÇLAR VE ÖNERİLER (CONCLUSION AND RECOMMENDATIONS) Ülkemiz sel ve taşkın riskini her zaman için taşımaktadır. Artan nüfus ve buna paralel olarak şehirleşme alanının genişlemesi, bu esnada yapılan planlama hataları, tahrip edilen doğa ve değişen iklim koşulları ile birlikte bu risk ve zararın boyutu gittikçe artmaktadır. Şanlıurfa özelinde yapacağımız değerlendirmeler ve öneriler aslında ülkemizde taşkın ve sel zararı konusunda geçerli ve genel öneriler olacaktır. Şanlıurfa’nın taşkın zararlarının etkisini arttıran sebeplerden birisi taşkın riski daha fazla görülen bölgelere verilen önem derecesinde hassasiyet gösterilmemesi olacaktır ki, bu yaklaşım riski arttıran en önemli etkenlerden birisidir. Şanlıurfa’da yaşanan taşkınlar incelendiğinde, hasarın boyutunu arttıran etkenleri şu şekilde sıralayabiliriz. Bilinç Eksikliği: Taşkının yeri, zamanı ve büyüklüğü konusunda tahmin zorluğu yaşanan, büyük doğal afetlerden biri olduğu konusundaki bilinç eksikliği. Şanlıurfa gibi fazla yağış almayan bir şehirde bile Mayıs ayında, Ekim ayında taşkın görülebileceği ve büyük hasarlara sebep olabileceği gerçeği yaşanan olaylarla görülmüştür( Resim 3, 5, 9). Hatalı Planlama: Yerleşim yerlerinin planlaması yapılırken taşkın etkileri yeteri kadar dikkate alınmamaktadır. Taşkın kanallarına sıfır, kanal kotunun altında imar izni verilmesi gibi önemli planlama hataları yapılmaktadır (Resim 3, 4, 5). Şanlıurfa Belediyesi Stratejik Planında taşkın ve sellerle ilgili hiçbir planlamaya rastlanmamıştır. Oysa taşkın yataklarına yapılaşma izni verilirken en azından 100 yıllık seltaşkın anında zarar görmeyecek şekilde yapılaşma izni verilmelidir (Şekil 9). Şekil 9. Yağış tekerrürlerine göre sel yatağı, sel tehlike sınırı ve sel tehlike bölgesinin şematik gösterimi [13] (Figure 9.According to rainfall reccurence, Flood bed, limit of flood hazard and flood hazard zone [13] Sel yatağına yapılaşma izni verildiğinde o yapılar selden zarar gördükleri gibi mevcut yatağı daralttıklarından dolayı sel yatağının genişlemesiyle birlikte diğer yapıların da taşkından etkilenmesine neden olmaktadırlar (Şekil 10) Şekil 10. Sel yatağına verilen yapılaşma ile değişen sel yatağı [13] (Figure 10. Because of building on flood bed, flood bed which change ) Yetersiz Mühendislik Uygulamaları: Taşkın koruma tedbirleri için yapılan mühendislik hizmetlerindeki yetersizlikler göze çarpmaktadır. Taşkın zirve akımlarının belirlenmesinde yaşanan ve hala çözümlenemeyen belirsizlikler bulunmaktadır [14]. Taşkın kanallarının gerek en kesit, gerekse boy kesit tayininin, köprü ve menfez geçişlerinin (Resim 4,5,8) taşkın kapasitesini etkileyen önemli etkenlerden biri olduğu göz ardı edilmemelidir. Taşkınların düzenli aralıklarla gelmesi beklenmez. Bazen uzun tekerrür sürelerine sahip taşkınlar birkaç yıl üst üste gelebilir. Örneğin tekerrür süresi 100 yıl olan bir taşkın, %99 olasılıkla kendi değerine eşit veya küçük bir değerde, %1 olasılıkla da kendi değerinden büyük bir değerde gelebilirken; aynı taşkın %10 olasılıkla 87,3-114,6 yılda, %90 olasılıkla da 10,5-950,3 yılda gelebilir. İçi içe geçmiş bu olasılıklar sebebiyle, gerek taşkının miktarı gerekse tekerrürü, ancak belirli olasılık sınırları içerisinde bilinebilir. Elde uzun süreli gözlemler olsa bile, bulunacak sonuçlar sadece bir olasılık dahilinde geçerli olabileceği kabul edilmelidir[15]. Bu bağlamda belirsizlikleri göz önüne alarak emniyet ve hata katsayıları yeniden değerlendirilmelidir. Ayrıca taşkın kanallarında kıvrımlardan mümkün mertebe kaçınılmalı, gerekli durumlarda ise kıvrımlı kanallarda akımı ve kanal içerisinde sürüntü maddesi birikimini önleyici tasarım ve yaklaşımlar ortaya konulmalıdır [18].
  • Kurumlar Arası İletişim Eksikliği: Görev alanlarının ve tanımlarının doğru yapılmamasından dolayı taşkın koruma denince akla gelen kurumlar (Belediye, DSİ, Valilik) arasındaki iletişim eksikliği giderilmelidir. Kadığlu’nun da dediği gibi, “Türkiye’de, hidrolojik ve meteorolojik hizmetler bir an önce tek bir çatı altında toplanmalı, hava, su, iklim ve afet hizmetlerinde köklü bir reforma gidilmelidir. Bunun için öncelikle, ülkemizde havza ölçeğinde toprağın nem durumunu, kar örtüsünü, fırtınanın etkili olma süresini, yağmış ve yağacak olan yağışın miktarlarını vb belirleyip tahmin eden ve nehirdeki akışı ve değişimleri sayısal modeller ile bir bütün içinde sürekli olarak takip edip sel, heyelan, çığ ve kuraklık ihbarlarını yapacak şekilde donatılmış ve görevlendirilmiş, “Hidrometeoroloji Enstitüsü” gibi bir teknik kurum oluşturulmalı”dır [13]. Erken Uyarı Sisteminin Bulunmaması/Yetersizliği: Meteorolojik verilerin değerlendirilip taşkın olma ihtimali uyarılarının olmaması/yetersizliği zararın boyutlarını arttırmaktadır. Bu konuda Taşkın Tahmini ve Erken Uyarı Sistemi (TEFER) projesi kapsamında Batı Karadeniz, Susurluk, Gediz ve Menderes Havzaları’nda pilot bölge uygulaması başlatılmıştır. Proje ile uydu teknolojileri kullanılarak “real time (gerçek zamanlı)” veriler yardımıyla gelmesi olası taşkınların boyutlarının ve taşkından zarar görecek alanların belirlenmesi düşünülmektedir Bütün havzalar için bu sistemi hayata geçirme zorunluluğu bulunmaktadır. Eğitimsizlik: Taşkın koruma yapılarının, taşkın esnasında, taşıma kapasitesinde akışı iletebilmesi için taşkın kanallarına atılan atıkların zararın boyutunu arttıracağı konusunda vatandaşlarımızın bilgisizliği (Resim 2, 6, 8). Güncelleme: Sürecin organik ve dinamik olduğunun fark edilmemesi, daha önce de bahsedilen hesaplamalardaki belirsizliği çözmemizi zorlaştırmaktadır. Bunun için veri tabanı oluşturulmalı[13], yaşanan deneyimlerle hesaplama, uygulama ve tedbirlerin periyodik olarak gözden geçirilmesi gerekmektedir. Taşkın Koruma Yapılarının Temizliği: Kanal içerisine atılan atıklar, kesiti daraltarak kanalın taşıma kapasiteni düşürmekte, dolayışla taşkınlara sebep olmaktadır. Bu sebeple kanallar sık sık temizlenmelidir(Resim 8). Ayrıca sıcak yaz aylarında tamamen kuru olan kanallara su verilerek atık atılmasının önüne geçilebilir. Kanallara verilen sular sulamada kullanılacağı gibi kanaldan su akıtılması rekreasyon imkanı da sağlayacaktır (Resim 10) Resim 10. Bir taşkın koruma kanalı ve çevre düzeni (Figure 10. The flood protection channel and enviroment design) Hidro-meteorolojik bir olay olan taşkın afeti kendisini oluşturan doğal sebeplere insani etkenlerin eklenmesiyle birlikte büyük bir felakete dönüşmektedir (Şekil 1 ve 2 ve Tablo 1). Tabii ki daha önce de bahsettiğimiz gibi bazı belirsizlikler ve tahminde yaşanan güçlükler taşkınlardan kaynaklanan zararların etkisini arttırmakta ve insanoğlunu çaresiz bırakmaktadır. Ancak, hasarın etkisini arttıran etkenler ortadan kaldırılırsa can ve mal kaybının da azalacağı aşikârdır. Bu etkenleri ve hasar üzerindeki etkisini azaltmak için yapılması gerekenler, Bilinçlendirme, Doğru planlama, Güvenilirlik düzeyi, Veri tabanı oluşturma, Erken uyarı sistemi, Güncel, doğru mühendislik uygulamaları, İletişim ve koordinasyon, Eğitim, Erozyon kontrolü ve ağaçlandırma, Yasal düzenlemeler ve Üniversite ile taşkın ile ilgili kurumlar arası ilişkiyi arttırma şeklinde özetlenebilir. KAYNAKLAR (REFERENCES) Anonymous, (1999). Meteoroloji Karakterli Doğal Afetler Raporu, Ankara: TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası.
  • Anonymous, (2012). 2012 Yılı Etüd, Planlama ve Tahsisler Şube Müdürlüğü Faaliyetleri, Şanlıurfa: DSİ XV.Bölge Müdürlüğü.
  • Anonymous, (2012). International Flood Network Brochure, Tokyo: Web Sayfası: http://www.internationalfloodnetwork.org/
  • Anonymous, (2012). Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, http://www.mgm.gov.tr
  • Anonymous, (2012). Devlet Su İşleri XV.Bölge Müdürlüğü.
  • Anonymous, (2012). Karaköprü Belediyesi İmar Müdürlüğü.
  • Anonymous, (2012). Şanlıurfa Belediyesi İmar Müdürlüğü, Web sayfası : www.sanliurfa.bel.tr/projelerimiz/imarmudurlugu
  • Anonymous,(2012). Türkiye İstatistik Kurumu(TUİK),Web sayfası: http://rapor.tuik.gov.tr/reports/rwservlet?adnksdb2&ENVID=adnksd b2Env&report=wa_turkiye_ilce_koy_sehir.RDF&p_il1=63&p_ilce1=1702 &p_kod=2&p_yil=2011&p_dil=1&desformat=html
  • Bahadır, M., (2011). Güneydoğu Anadolu Proje(GAP)Alanında Sıcaklık ve Yağış Trend Analizi, Ordu: Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi-The Journal of International Social Research, Cilt:4, Sayı:16, Kış 2011.
  • Bayazıt, M. ve Önöz, B., (2008). Taşkın ve Kuraklık Hidrolojisi, İstanbul: Nobel Yayın Dağıtım.
  • Bildirici, M., (2009). Tarihi Sulama, Su Depolama, Taşkın Koruma Tesisleri, Ankara: DSİ Genel Müdürlüğü Yayınları.
  • Bozkurt, S. ve Kulga, Z., (1995). Türkiye Tarihi Taşkınları ve Meydana Getirdiği Zararlar, Ankara: Mühendislik Haberleri Dergisi, Sayı: 379 Sayfa: 37-41.
  • Kadıoğlu, M., (2008). Sel Risk Yönetimi, Edirne: DSİ XI. Bölge Müdürlüğü Taşkın Konferansı.
  • Onuşluel, G.B. ve Harmancıoğlu, N., (2002). Su Kaynaklı Doğal Afet: Taşkın, Ankara, Türkiye Mühendislik Haberleri Sayı: 420421-422, ss: 131-132.
  • Özdemir, H., (1978). Uygulamalı Taşkın Hidrolojisi, Ankara: DSİ Genel Müdürlüğü Yayınları.
  • Procopius, (2005). The Buildings of Justinian, London: Adamant Media Corporation.
  • Segal, J.B., (2002). The Blessed City: Edessa Urfa Kutsal Şehir, İstanbul: İletişim Yayınları
  • Sepetçioğlu, M.Y., (2005). Katı Madde Hareketine Tesir Eden Faktörlerin Kıvrımlı Bir Kanal Boyunca İrdelenmesi, Doktora Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi Fen Bil. Ens.İnş.Müh.Böl. Hidrolik A.B.Dalı.
  • Şen, Z., (2009). Taşkın Afet ve Modern Hesaplama Yöntemleri, İstanbul:Su Vakfı Yayınları.
  • Türkoğlu, N., (2009). Güneydoğu Anadolu Bölgesinde 31 Ekim – 1 Kasım 2006 Tarihlerinde Meydana Gelen Taşkınların Analizi, eJournal of New World Sciences Academy-NWSA Nature Sciences Dergisi, Vol: 4, Number: 4, ss: 243-254.
  • Uşkay, S. ve Aksu, S., (2002). Ülkemizde Taşkınlar, Nedenleri, Zararları ve Alınması Gereken Önlemler, Ankara: Türkiye Mühendislik Haberleri Sayı 420-421-422, ss:133-136.