TÜRKİYE EKONOMİSİNİN MAKRO EKONOMİK AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Küreselleşmeyle birlikte ulusların birbirlerine karşılıklı bağımlılıkları artmış, ekonomik faaliyetler büyük ölçüde uluslararası etkileşim alanına girmiştir. Ülkelerin diğer ülkelerdeki gelişmelerden bağımsız ve soyutlanmış olarak etkin ekonomi politikaları uygulamaları oldukça zorlaşmıştır. Haberleşme ve ulaştırma teknolojilerindeki hızlı gelişme dünyayı ekonomik, politik ve kültürel bir küreselleşmeye doğru itmiştir. Bu gelişmeye bağlı olarak da dünyanın her yerinde evrensel standartta bir tüketim özlemi yaratmıştır. Bu özlem, ulusal gelirin ve toplumsal refahın hızla artırılmasını bir zorunluluk haline getirmiştir. Ancak insanların bu tüketim özlemini yüksek fiyat artışları, enflasyon ve istihdam yetersizliği engellemektedir. Eğer bir ekonomide yüksek enflasyon varsa özellikle sabit gelirli maaş ve ücretlilerin aleyhine bir gelişim doğurur. Enflasyon gelir dağılımını bozar, bozulan gelir dağılımı ise enflasyonu körükler. Bir toplumda gelir dağılımının adaletsiz olması, insanların geçim sıkıntısı çekmesine ve mutsuz olmasına yol açar, ekonominin sağlıklı ve istikrarlı bir şekilde büyümesini önler. Bozuk gelir dağılımı, sosyal huzursuzluklara yol açarak politik istikrarı bozar. Gelir dağılımındaki dengesizlik, bütçe açıklarını büyütür ve ekonomik performansı sekteye uğratır. Hızla küreselleşen bir dünya ekonomisinde Türkiye’nin layık olduğu yere gelebilmesi için ekonomik sorunlarını bir an önce çözüp gelişmiş ülkelerdeki seviyeyi yakalaması gerekmektedir. İşte bu makalede yazarca önemli görülen Türkiye ekonomisinin sorunları ele alınacak ve incelenecektir

TÜRKİYE EKONOMİSİNİN MAKRO EKONOMİK AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

-
Keywords:

-,