Bu makalede Türkiye’de son yıllarda üniversitelerin felsefe, siyaset bilimi, kamu yönetimi, sosyal bilimler ve eğitim bilimleri gibi alanlarında ilahiyatçıların kadrolaşmasının, dahası ilahiyatçıların da kendilerini felsefeci olarak konumlandırmaya kalkışmasının uzlaşmaz çelişkileri ve uzun erimde eğitim, bilim ve felsefe alanında yaratacağı olumsuz sonuçlar değerlendirilmektedir.

This paper aims to evaluate the irreconcilable contradictions and the long-term negative results which shall be manifest in education, science and philosophy due to the process of occupying academic cadres by theologians in the departments of philosophy, political science, public administration, social sciences and educational sciences in the universities of Turkey in recent years.