Türk Dilbiliminde Etimolojik Araştırmalara İki Yaklaşım

Türkçenin etimolojik sözlüğü Kurzgefaßtes etymologisches Wörterbuch der türkischen Sprache (KEWT) basıldıktan üç yıl sonra Marcel Erdal’ın kitabımla ilgili bir eleştirisi yayımlandı (2022). Yaratıcı itkiler içeren değerli bir tartışma umduğumdan bu yazı bana ilk başta önemli bir fırsat gibi göründü. Ancak durum beklediğim gibi değildi, tarafıma yapılan eleştiriler gerek ruh gerekse de üslup olarak saldırganlık içermekteydi. Yazarı, alıntılanan içeriği çarpıtmakla kalmamış, Yazarı, alıntılanan içeriği çarpıtmakla kalmıyor, Türk etimolojisini de “Eski Türkçede bulunmayan (tanıklanmayan) şey, aslında yoktur” düşüncesiyle çağdaş Türkçe kelimeleri Eski Türkçedeki karşılıklarına indirgemiştir. Hiçbir alansal veya karşılaştırmalı düşünce sunulmamış, hiçbir (*) işareti kullanılmamıştır. Tartışmacı bir yapıya sahip olmadığım için ilkin çok şaşırsam da bir yanıt yazmaya hazır değildim. Şaşkınlığımı atlattıktan sonra farklı bir sonuca vardım: Erdal’ın inceleme makalesi, bizim çevremizde tartışılmayan, diğer filolojilerde ise pek bilinmeyen ancak günümüz Türk dilbiliminde bir arada var olan etimolojik araştırmaya yönelik iki yaklaşımı sunmak için iyi bir fırsattır.

TWO APPROACHES TO ETYMOLOGICAL RESEARCH IN TURKIC LINGUISTICS

Three years after my etymological dictionary of Turkish (KEWT) appeared in print a review by Marcel Erdal (2022) was published. At first, it seemed to me a fortunate circumstance because I expected a valuable discussion with creative impulses. That was, unfortunately, not the case. The review is aggressive both in spirit and style.1 Its author distorts the quoted content and reduces the entire Turkic etymology to equating modern Turkish words with their Old Turkic coun- terparts, according to the motto: What is absent from Old Turkic does not exist at all. No areal or comparative reflection is presented, no asterisks are used. Being not very polemical in nature, I was at first shocked but not ready to write a response. On reflection, however, I came to a different conclusion: Erdal’s review article is a good opportunity to present two approaches to etymological research coexisting nowadays in Turkic linguistics which is a phenomenon undiscussed in our circles and hardly known in other philologies.