YÛNUS EMRE’NİN ŞİİRLERİNDE YARATILIŞ FİKRİ

Yûnus Emre, İslam tasavvuf düşüncesi çerçevesinden şiirler söylemiş bir şahsiyettir. Dinî gelenek itibariyle “mutasavvıf”, edebî gelenekte de “şair” olarak kabul edilir. Bu iki hususiyetin birleşmesiyle Yûnus Emre, İslamî inanç ve kabulleri şiir diliyle ifade eden bir şahsiyet olarak Türk tasavvuf ve şiir tarihi açısından önemli bir şahsiyettir. Yûnus Emre şiirlerinde insan, toplum, tabiat, inanç sistemleri gibi konular aracılığıyla vahdaniyetçi bir tasavvuf sistemini anlatmıştır. Muhyiddin-i Arabî’de bir sisteme kavuşan “vahdet-i vücud” anlayışı çerçevesinde “oluş, yaratılış ve vücûd bulma” konularını işleyen Yûnus Emre, şiirlerinde yaratılışın merkezinde bir “cevher”in olduğunu söyler ve her şeyin bu cevherin tezahürü ile ortaya çıktığını söyler. İlk yaratılan insan da Âdem’dir. Yûnus’a göre ilk yaratılan insandır ve diğer mevcudat sonra yaratılmıştır. Yer ve gök yaratılmadan aşk yaratılmış ve mahlûkat da aşk için yaratılmıştır; insan meleklerden önce yaratılmıştır. Çünkü Yûnus Emre’ye göre insan Yaradan’ın mülkünde idi ve onun cevherinden yaratılmıştı; melekler daha sonra yaratılmıştır. Divan’ında 13 şiirde doğrudan “yaratılış” konusundaki görüşlerini dile getiren Yûnus Emre, pek çok şiirinde de aynı konuya temas etmiştir. Onun şiirlerindeki yaratılış düşüncesinin izini takip ederek, klasik Türk şiirindeki yaratılış düşüncesini ortaya çıkarmak mümkündür; çünkü bu konuda ilk sistematik bilgiyi o vermiştir.

___

  • Mahmud Erol Kılıç, Cağfer Karadaş, Mahmut Kaya, “Muhyiddin ibn Arabi”, TDV İslam Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/ibnul-arabi-muhyiddin (Erişim tarihi: 12 Ağustos 2021)
  • Mustafa Tatçı, Yunus Emre Divanı, Kültür Bakanlığı yayını, Ankara 1990.