Sufî Şiiri, Senaî ve Attâr

Senaî Gazne’de dünyaya geldi. Yine bu şehirde öğrenim gördü, bilgiyi ve tasavvufu bu şehirde öğrendi. Hayatının ilk dönemleri ve ailevi durumu hakkında açık bilgiler yoktur. Babasının da ilim ehli olduğu anlaşılmaktadır. İran’ın ilk ünlü mutasavvıf şairi sayılan Senaî’den önce tasavvuf alanında onun şiirleri kadar açık, akıcı ve mükemmel şiir söylenmemiştir. Attâr özellikle tema bakımından, Sa’dî de sade ve günlük konuşma dili ile ifade tarzında onun etkisinde kalmıştır. Attâr, Nişabur’da dünyaya geldi. Eczacılık ve tıp ile meşgul olduğu için “Attâr” lakabını aldı ve bu lakapla ün kazandı. Çocukluk ve gençlik devresi hakkında kaynakların verdiği bilgiler çok farklı ve yetersizdir. Ancak eserlerinden, gençliğinde bir taraftan aktarlıkla uğraştığı, diğer taraftan da öğrenim gördüğü, tasavvufî bilgiler edindiği anlaşılmaktadır. Kaynakların verdiği bilgilerden ve bazı şiirlerinden anlaşıldığına göre Attâr küçük yaştan itibaren ve özellikle kendisini tasavvufa verdikten sonra birçok seyahatlerde bulundu. Irak, Şam, Mısır, Mekke, Medine, Hindistan ve Türkistan’a yaptığı bu seyahatlerden sonra Nişabur’a döndü ve orada inzivaya çekildi. Oldukça ileri bir yaşta iken Moğollar tarafından Nişabur’da şehit edildi.
Anahtar Kelimeler:

Senai, Attar, Sufi şiir