ŞAH İSMAİL (HATÂÎ) DİVANI HAKKINDA MANZUM ÇEVİRİ DENEMESİ

Türk edebiyatının birinci derecede önemli şairlerinden biri olan, Hatâî mahlasını kullanan Şah İsmail (1487-1524)’in Külliyat’ının Türki-ye’de, İran’da ve başka ülkelerde bir hayli nüshası vardır. Yazma nüsha-lar ışığında yapılan yayınlar arasında Arap harfli metin neşri olarak Aziz Aga Ahmedov’un “Şah İsmail Hatâî, Eserleri” (I-II, Bakü, 1966-1973) adlı çalışması, Turhan Genceî’nin “Şah İsmâil Hatâî” (Napoli, 1959) adlı neşri, bunun yanı sıra Türkiye’de yapılan yayınlar da dikkate alınmalıdır.Burada belirtilmesi gereken hususlardan biri, yazmalar arasındaki farklılıkların, imlâ özelliklerinin dikkate alınması gerekliliğidir. Mesela Vatikan nüshası (Turc 221) ile İran nüshası (Kitâbhâne-yi Meclis-i Şûrâ-yi Millî, şomâre-yi sebt-i kitâb 62919, şomâre-yi kafese: 4096) [Bu talik yaz-masının yazısı benim ölçülerime göre muhteşemdir.] arasında hem be-yitlerde hem imlada bazı farklılıklar gözlemlenmektedir. Öte yandan çok kıymetli olsalar da Vatikan nüshası da dahil olmak üzere yazmalarda eksik sayfalar bulunmaktadır.Son zamanlarda İran’da Hatâî Divanının eksiksiz bir nüshasının bu-lunduğunu haber aldım. Bütün bu nüshaların ışığında, bilimsel nüsha farkı gösterme yöntemlerine uyularak Hatâî Divanı’nın yeniden “edition critique” [tenkidli metin neşri] çalışmasının yapılması gerekmektedir. Bu çalışma sırasında şimdiye kadar yapılmış olan yayınlar da dikkate alınmalıdır.Türkçenin Azerbaycan ağzına uyum sağlayarak, mesela “cevr” keli-mesinin “cövr” şeklinde yazılması, bir bakıma haklı görünse de, bilimsel neşirlerde klasik telaffuz kurallarından uzaklaşılmaması gerektiğini dü-şünüyorum.Sağlıklı bir Hatâî Divan’ı ortaya koyulduktan sonra sadeleştirme yön-temiyle manzum metin çeviri denemeleri yapılabilir. Böyle bir düşünce-den hareketle herkesin anlayabileceği sadeleştirilmiş, manzum bir Hatâî Divanı çalışmasının hazırlanabileceğini göstermek amacıyla Divan’ın baş tarafından seçtiğim örnek gazellerin “dil içi” manzum çeviri denemesini yaptım. Daha önce bunun denemesini Fuzuli Divanı’nda (Ayrıntı), Baki Divanı’nda (Ayrıntı’da baskı sırası bekliyor), Rübab-ı Şikeste çalışmam-da (SAY) yapmıştım. Okuyucu tarafından ilgiyle karşılandığını tespit etttim. Klasik bir eser yayınlanacaksa, üç ayrı kesim için ayrı çalışma yapılmalıdır. 1. Akademik kesim; 2. Halk kesimi; 3. Çocuklar. Özellikle çocuk edebiyatı için pedagojik yöntemler ışığında dili hafifletilmiş metin.Bu makaleyi hazırlarken otuz gazelin önce Arap harfli metnini, hafif transkripsiyonlu latinize şeklini verdikten sonra manzum çevirisine geç-tim. Sunulan çalışmadaki amacım halkın eski edebiyata dikkatlerinin çekilmesinden ibarettir.

___

  • Ali Ekber Dihkhoda, Logatnameh, Tahran 1345 hş.