İSLAM VASİYET VE MİRAS HUKUKUNDA GÖZETİLEN ŞER‘Î MAKSATLARA DAİR BİR DEĞERLENDİRME

İslam, inanç, amel ve ahlak alanlarında vazettiği ilke ve hükümlerle insanlığın hem dünya hem de ahirette saadetini temin etmeyi hedeflemiştir. Kur’an’ı Kerim’de Allah’ın zikrinden, yani Kur’an’dan yüz çevirenlerin sıkıntılı bir hayat yaşayacakları (Tâhâ, 20/124) buna mukabil, kalplerin ancak ve ancak Allah’ın zikri ile mutmain olacağının belirtilmesi (Ra‘d, 13/28), bu ilkeyi bütün insanlığa zamanlar üstü ve mekanlar ötesi bir üslupla ilan etmektedir. Söz konusu ilke, Fıkıh Usulü ilminde mekâsıd-ı şerîa adıyla teorize edilerek, bütün hükümlerin bir maksat ve hikmeti gerçekleştirmek üzere vaz edildiği sistematik bir şekilde izah edilmiştir. Bu çalışma, İslam vasiyet ve miras hukukunda şer‘-i şerifin maksatlarını genel hatlarıyla ortaya koymayı hedeflemektedir. Bunu gerçekleştirmek için öncelikle şer‘î hükümlerin bir bütün olarak insanlığın saadetini temin etmek için geldiğine dair bir giriş yapılmış, ibadetlere ve ibadet kapsamında taabbudî olarak değerlendirilen bazı hükümlerin maksatları kimi zaman tam olarak anlaşılmasa da tamamının bir maksada matuf olduğu açıklanmıştır. Kur’an ve sünnetin hükümleri lafızlar yoluyla taşındığı için, hükümlerin taşıdığı maksatların lafızlar ihmal edilmeden belirlenmesinin zaruretine burada değinilmiştir. İslam’ın herhangi bir hükümdeki maksadına dair yapılan beyanda, maksadın bizatihi nass yoluyla açıklanmış olması ile ictihad sonucunda çıkarılması arasındaki ayrıma vurgu yapılmıştır. Çalışma, vasiyete dair maksatlar ile miras hukukuna dair maksatlar şeklinde iki başlık altında kurgulanmıştır. Fıkhî detaylara girmeden vasiyet ve miras hukukuna dair genel bir çerçeve çizilerek önce bir bütün olarak vasiyet ve mirasa dair şer‘î maksatlara değinilmiş ardından her iki kurumdan seçilen bazı hükümlerin maksatları izah edilmiştir. Bu bağlamda vasiyet başlığı altında, vasiyetin vefat edenin borçları ödendikten sonra devreye girmesi, varise vasiyetin prensip itibarıyla geçerli olmaması ve vasiyetin terekenin üçte birini aşmamasına dair hükümlerin maksatları ortaya konulmuştur. Miras hukukunda ise mirasçlığın sebepleri, manileri, mirasçıların alacakları paylar ve son olarak miras hukukunda eşitliğin değil adaletin esas alındığına dair hükümlerin maksatları açıklanmıştır.

___

  • Aktan, Hamza, Mukayeseli İslâm Miras Hukuku, (İzmir: Çağlayan Matbası, 2008).
  • Arı Abdüsselam, İslam Miras Hukuku, (İstanbul: İFAV Yayınları: 2020).
  • Berki, Şakir, “İslam Hukuku Miras Sistemi ile Medeni Kanunun Miras Sistemi Arasındaki Farklar”, Ankara: Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 22, (1978).
  • Cerah, Zeynep, Gözetilen Hikmetler Açısından Fıkıh’ta Kadınların Mirası, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Recep Tayyib Erdoğan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Rize, 2012.
  • Eren, Fikret - YÜCER AKTÜRK, İpek, Türk Miras Hukuku, Ankara: Yetkin Yayınları, 2019.
  • Erkut, Abdülkadir, Kur’an’a Modernist Bir Yaklaşım – Abdülmecid eş-Şerefî Örneği, (Ankara, Fecir Yayınevi, 2022).
  • Okur, Kaşif Hamdi, “İslam Hukukunda Miras Engeli Olarak Müslüman ve Gayrimüslim Arasındaki Din Ayrılığı”, Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, VII, (2007), sayı: 3, s. 95-119.
  • Öğüt, Salim, “Kur’an’ı Kerim’de Mahalli Hükümler Meselesi” Üzerine Bir Değerlendirme”, İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi, 8, (2006): 11-38.
  • https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.4721.pdf (erişim: 04.04.2022) https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.4721.pdf (erişim: 04.04.2022)