O ve Ben

Bir de baktım orta, lise ve üniversite bitmiş; doğduğum ve yaşadığım taşra kentinde edebiyat öğretmeni olmuşum. Beş altı yıl liseli gençlerle hemhâl oldum ve onlardan çok şey öğrendim. Seksenli yıllardı. Bulun- duğum şehre kurulan üniversite hızla gelişiyordu. Güzel bir tesadüf eseri yüksek lisansa başladım. Dersler bitmeden araştırma görevlisi im- tihanı açıldı. Girdim. Nasibim varmış, kazandım. Artık araştırma görev- lisiydim. O güne kadar kendimi layık görmediğim bir göreve gelmiştim. Üniversiteye yeni başlamıştım. Seni İstanbul'a gönderelim dediler. “Olur” dedim. Başka türlü cevap veremezdim zaten. Meğer bölüm hoca- larından Nâzım Hikmet Polat Bey, İstanbul'da Prof. Dr. İnci Enginün'le görüşmüş, “Araştırma görevlileri aldık ama doktora yaptırma imkânına sahip değiliz. Size göndersek kabul eder misiniz?” diye sormuş. O da lütuf buyurup olumlu cevap vermiş. Bizim haberimiz yok. Marmara Üniversitesine resmî yazılar gitti, oradan resmî cevaplar geldi. Araştır- ma görevliliğimin üçüncü ayında aynı bölümden Arş. Gör. Halil Hadi Bulut'la birlikte YÖK Yasası'nın 35. maddesinden istifade ile kendimi İstanbul'da buldum. Yüksek lisans ve doktora yapmak üzere üniversi- temde işgal ettiğim kadro, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitü- süne aktarıldı
Anahtar Kelimeler:

-

-

Keywords:

-,