Tedvin Tarihinde Emevî Sarayı ve Zührî’nin Mirasına Bir Örnek: Şuayb b. Ebû Hamza Nüshası

İbn Şihab ez-Zührî hadislerin tedvini sürecinde tartışılmaz bir rol oynamıştır. Emevî idarecileriyle yakın ilişkisi olan ve zamanının çoğunu Şam’daki sarayda geçiren bir âlim olarak Zührî, Emevî idaresi tarafından bütün İslam ülkesinde hadisleri tedvin etmekle görevlendirilen âlimler arasındaki en önemli figürdür. Onun çabaları sayesinde birçok hadis kaybolmaktan korunmuş ve üçüncü yüzyılın ürünü olan meşhur ve muteber hadis kitaplarına girmiştir. Zührî tedvin sırasında bir yandan sarayın katiplerini çalıştırmış, bir yandan da o günkü şartlara göre bol sayılabilecek miktarda yazı malzemesini sarayın desteği sayesinde kullanmıştır. Onun çalıştırdığı kâtiplerden biri ve talebesi olan Şuayb b. Ebû Hamza, Zührî’den dinlediği hadislerden kendisine bir nüsha oluşturmuş, vefatından hemen önce istinsah etmeleri için talebelerine izin verdiği bu nüsha Ahmed b. Hanbel ve Buhârî gibi büyük müelliflerin dönemine orijinal haliyle ulaşarak onlar tarafından kullanılmıştır

A Surviving Example for the Legacy of Umayyad Court and Zuhri in the History of Tadwin: Nuskhatu Shuayb b. Abu Hamza

Ibn Shihab al-Zuhri’s crucial role in the collection process of hadiths (tadwin) during the first quarter of the first century after Hijra is undeniable. Having close ties with Umayyad rulers, he was the most important figure among many scholars employed by the Umayyad court to collect hadiths throughout the Islamic territory. Due to his efforts, many hadiths survived and found their way to the famous and canonical collections of the third century. With a crucial support from Umayyad rulers, Zuhri employed state scribes and used materials provided by the court to record hadiths. One of these scribes, Shuayb b. Abu Hamza, made a collection of his own out of hadiths that he had heard from Zuhri during tadwin. This personal collection eventually reached Ahmad b. Hanbal, al-Bukhari and their contemporaries in its original written form.