Fıkıh-Kültür İlişkisi Bağlamında Kadın ve Hukuku

Cumhuriyet döneminde kadının sosyal hayatın içine daha fazla girmesi, önceki dini ya da sosyal anlayış ve uygulamaların tenkit ve değerlendirilmesini de beraberinde getirmiştir. Bu tenkit ve değerlendirmeler daha çok İslam dininin kadına bakışı üzerinde yoğunlaşmış ve bu hususla ilgili olumsuzlukların hemen tamamı İslam dinine yüklenmiştir. Basın yayın organlarından ders kitaplarına varıncaya kadar hemen her yerde İslam dinine haksız ve bilimsel olmayan ithamlar yapılmıştır. Bazı bilim adamlarımız da savunmacı bir yaklaşımla konuyu ele alan bilimsel makale ve kitaplar yayınlamışlardır. Fakat yaşanmış tarihi tecrübeler ve gerçek hayatta yaşananlarla bu eserlerde yazılanların çok örtüşmediği de bir vakıadır. Bu çelişkinin bir usûl hatasından kaynaklandığı kanaatindeyiz. Sözünü ettiğimiz ve hatalı olarak nitelediğimiz “usûl” meselesi aslında günümüz İslam algısı açısından da geçerlidir. Kadın ve hukuku ile ilgili Kur’an ve sahih sünnette eleştiri konusu edilen hususlar, tarihi bağlar ve şartlar dikkate alınarak incelendiğinde sorun olmaktan çıkmaktadır. Müçtehitler farklı şartlarda farklı hükümler çıkarmışlar, gerektiğinde zamanın icaplarına göre hükümleri değiştirebilmişlerdir. Dolayısıyla fıkhi hükümler dinin kendisi değil, insan üretimi olan dini yorumlardır. Fıkıhtaki kadın hukuku ile ilgili hükümleri genel bir bakışla incelediğimizde, hâkimlik yapmaktan devlet başkanı olmaya, şahit olmaktan boşanma davası açmaya, velayetten vesayete, kocasına itaatten aile ilişkilerine kadar pek çok konuda çok farklı hükümlerle karşılaşırız. Bu hükümler günümüz şartlarında makul olmayabilir. Bunları o günün şartları çerçevesinde değerlendirmek gerekir. Zira her dönemin, coğrafyası, kültürü, imkân ve ihtiyaçları farklıdır. Mezheplerin farklılığının ana sebeplerinden biri de budur. O halde kadın hukukuyla ilgili bugün için olumsuz görülen bazı hükümleri bu çerçevede değerlendirmek ve İslam dinine mal etmemek gerekir. Biz bu çerçevede konuyla ilgili düşüncelerimizi ortaya koymaya çalışacağız. 

In the Context of Islamic Jurispendence (Fıqh) an Cultural Reletions

The inclusion of women more into the social life of the Republican era has brought with it criticism and evaluation of previous religious or social understanding and practices. This criticism and evaluations are more focused on the view of the Islam about women and almost all negativity in that point have been attributed to the Islamic religion. From press to the publication of textbooks almost everywhere unfair and unscientific accusations were made about Islam. Some scientists also have published scientific articles and books on the issue with a defensive approach. But it is a fact that historical experience and experienced real life also does not overlap with the ideas written in this works. We believe that this discrepancy is due to a procedural error. The "procedural" issues we mentioned and described as defective are also actually available today in terms of the perception of Islam. Most of the issues related to woman and her rights in Quran and Sunnah, which are the subject of criticsm, lose their problematic character when examined in the historical and cultural conditions. It is not to be forgetten that Mujtahids had given different provisions in different circumstances and they change their decisions/judgments if necessary. Jurisprudential provisions therefore are not the religion itself but its changeable and conditional comments of scholars/faqihs, When we examine the provisions of fıqh regarding women with an overview, we encounter many different provisions from being a judge to a president, being a witness to seeking a divorce, a guardianship (velayet) to tutelage (vesayet), obedience to her husband to family affairs. All these provisions may not be reasonable in today’s world. These should be assessed  in terms of the day. Becouse every time the geography, culture, facilities and needs are different. This is one of the main causes af the sectarian differences. In that case some negative provisions relating to women are to be considered in this context and should not be Islam itself. We will try to put forward our thoughts on the subject in that frame.    

___

  • • Ali, Kecia (2015). Cinsel Ahlak ve İslam. Çev. A. Bülent Baloğlu, İstanbul: İletişim.
  • • Abduh, Muhammed (1980). A'malu'l-Kamileti li'l-İmami Muhammed Abduh. Beyrut, II: 94-95.
  • • Abdulhalim Ebu Şakka (ty). “Tahriru’l-Mer’e”. İslam Kadın Ansiklopedisi. Çev. Şaban Haklı & Fethi Güngör, I, 44. İstanbul.
  • • Apaydın, Yunus (1994). "İslam Hukukunun Konumlandırılması". Yeni Dünya. Nisan, S.7.
  • • Barlas, Asma (2014). “Müslüman Kadınlar ve Baskı: Kur’an’dan Yola çıkan Özgürlük Okuması”. İslami Feminizmler. Der. Zahra Ali, Çev. Öykü Elitez, İstanbul: İletişim, 65-90.
  • • İbn Aşur, Muhammed Tahir (1984). et-Tahrir ve’t-Tenvîr. Tunus.
  • • Lamrabet, Asma (2014). “Özcülüğün Reddi ile Müslüman Düşüncenin Radikal Reformu Arasında”. İslami Feminizmler. Der. Zahra Ali, Çev. Öykü Elitez, İstanbul: İletişim, 51-65.
  • • Mansurizade Said (1330). "Taaddüd-i Zevcat İslamiyette Men' Olunabilir". İslam Mecmuası. C. I, S.8: 233-238.
  • • Muhammed Seyyid Tantâvî (1998). et-Tefsîru’l-Vasît li’l-Kur’âni’l-Kerîm. Kahire.
  • • Reşit Rıza (1990). Tefsiru’l-Menâr. Mısır.
  • • Şefkatli Tuksal, Hidayet (2000). Kadın Karşıtı Söylemin İslam Geleneğindeki İzdüşümleri. Ankara: Kitabiyat Yayınları.
  • • et-Taberî, Ebû Cafer Muhammed b. Cerîr b. Yezîd (2000). Câmiu’l-Beyân fî Tefsîri’l-Kur’an. Mısır.
  • • Vehbe Zuhaylî (1422). et-Tefsiru’l-Vasît. Dımaşk.