Akıl ve ruhsallık denen unsurların beşeri bütünlük ve başarıya götüren iki temel unsur olduğu gerçeğini dikkate alırsak, bu iki olguyu zıt unsurlar olarak değil de birbiriyle uyumlu iki parça olarak ele almak hayati önem taşımaktadır. Diğer bir deyişle, rasyonel bir hayat uğruna Ruhsallık nasıl dıştalanaınaz ise, ruhi bir hayal uğruna da Akıl dıştalanamaz. Bu iki unsur, münhasıran birbirini dışlamaya çalışan 'iki zıt' değildir; aksine, aynı gemide seyahat eden iki erkek ya da kız kardeştir. Diğer taraftan, mistik bir şair vc büyük bir düşünür olarak Halil Cibran'ın Akıl ve Ruhsallık arasında bir tllr denge kurmaya çalışan seçkin simalardan biri olduğu gerçeğini dikkate alan bu makale, Cibran'ın sözkonusu probleme nasıl bir çözüm getirdiği kadar bu çözüme nasıl ulaştığı konusunu incelemeye çalışmaktadır.