Kur’an’da Yaratılış, Terbiye ve Ahlak İlişkisi

Kur’ân fıtratın temiz olduğundan doğruları kabule ve öğrenmeye elverişli olduğundan bahsetmektedir. Fıtrata sahip çıkılmasıyla güzel ahlakın elde edileceğine vurgu yapan Kur’ân aksi durumun, kronikleşen sosyolojik, psikolojik, ekonomik, hukuki, iktisadi, itikadi ve ahlaki sorunları beraberinde getireceği konusunda uyarıda bulunmaktadır. Kur’ân, fıtrat üzere yaratılan insanın eğitim ve öğretimle güzel ahlakı kazanacağını dikkatlere sunmakta, model olarak Hz. Peygamber’i göstermektedir. Eğitim ve öğretimin önce inançla başladığına dikkat çeken Kur’ân, kendisine inananların koyduğu ilkelere tavizsiz uymalarını istemektedir. Böyle bir hayatın programlı ve disiplinli olduğu açıktır. Dürüstlüğün ve adaletin temel esas alındığı bu eğitimde başkalarının hak ve hukuku kendi hak ve hukuku kadar önemlidir. Esasen evrenin bütün birimlerinin pedagojik olarak eğitim ve öğretimin her alanında aktif bir fonksiyon icra ettiği görülmektedir. Gökteki ayın kendine has evreleri ile insanlara ayları, senelerin sayısını ve hesabı öğretmesi, güneşin doğuş ve batışı ile günleri, gece ve gündüzü, gündüz içinde ki hareket aşamaları ile ibadet vakitlerini belirlemesi, insanlığı disiplinli bir hayat yaşamaya alıştırmakta, eğitmektedir. Bu ise pedagojinin; psikolojik, sosyolojik, muamelat ve ahlak alanını kuşatan bir realitesidir.