SAİT FAİK’İN YALNIZLIĞI: ÖYLE BİR HİKÂYE

“Öyle Bir Hikâye”, gerçeküstü unsurların gerçeklikle iç içe oluşuyla okuyucuda farklı bir etki yaratırken aynı zamanda edebiyatta sıkça işlenen yol öykülerinden biridir. Anlatıcı, kendi yalnızlığını gidermek için aynı toplumsal kesimden seçilmiş figürlerin olduğu öyküler üretir. Sait Faik’in yalnızlığı belli bir insanın yaşadığı, aşksızlıktan ya da kimsesizlikten kaynaklanan bir yalnızlıktan çok modern kent yaşamının birey üzerindeki yalnızlaştırıcı etkisidir. Onun bütün öykülerinde olduğu gibi “Öyle Bir Hikâye” öyküsünde de insan sevgisi esastır; ancak, sevginin varlığı insanın yalnızlığını ortadan kaldırmaya her zaman yeterli olamaz. Bu öyküde “yeterli olmama” durumunun modernizmin sonucu olduğunu fark eden bir yazar tavrıyla karşılaşılır. Burada Sait Faik’in yeni biçimler denediği Alemdağ’da Var Bir Yılan kitabındaki öykülerden biri olan “Öyle Bir Hikâye” öyküsü, biçim özellikleri ve “yalnızlık” izleğinin işlenişindeki özgün tavır bakımından değerlendirilecektir.

THE LONELINESS OF SAİT FAİK: ÖYLE BİR HİKÂYE

"Öyle Bir Hikâye" creates a different effect on the reader by the intertwining of surreal elements with reality. It is also one of the frequently handled road stories in literature. The narrator produces stories in which figures selected from the same social segment in order to dispel her loneliness. The loneliness of "Sait Faik" is the isolating effect of modern urban life on the individual rather than a loneliness caused by lovelessness or desolation where a certain person lives. As in all of his stories, human love is essential in the story "Öyle Bir Hikâye"; However, the presence of love is not always sufficient to eliminate man's loneliness. In this story, an attitude of the writer is encountered who realizes that "not being enough" is the result of modernism. Here, the story of "Öyle Bir Hikay", one of the stories in the book "Alemdağ'da Var Bir Yılan" in which "Sait Faik" tried new forms, will be evaluated in terms of its stylistic features and the original attitude in the processing of the "loneliness" theme.

___

  • Abasıyanık, S. F. (2011). Alemdağ’da var bir yılan (13. bs.). İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
  • Dirlikyapan, Ö. J. (2007). Yazınsal kavrayışta köklü bir değişim: Türk öykücülüğünde 1950 kuşağı. Yayımlanmamış doktora tezi, Ankara: Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü.
  • Edgü, F. (1997). Öyküde 1950 kuşağı. Düşler-Öyküler, 3, 27-28.
  • Fethi Naci. (2003). Sait Faik’in hikâyeciliği. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
  • Gümüş, S. (2001). Öykücülüğümüzün kısa tarihi. Çağdaş Türk Yazını 42-62 (Zehra İpşiroğlu, Haz.), İstanbul: Adam Yayınları.
  • İleri, S. (1975). Türk öykücülüğünün genel çizgileri. Türk Dili Türk Öykücülüğü Özel Sayısı, 286, 2-29.
  • Kurt, M. (2011). Modernizm ve gerçeküstülük bağlamında Sait Faik’in son hikâyeleri. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, 6(3), 1463-1475.
  • Necatigil, B. (1954). Sait Faik’in kahramanlarında kılık ve ruh. Varlık, 413, 7-8.
  • Özlü, D. (1967). Demir Özlü’nün yanıtı. Yeni Ufuklar Özel Sayı: 1950-1960 Kuşağının Ozan ve Hikâyecileri Kendi Kendileriyle Hesaplaşıyorlar, 176, 66-71.
  • Tosun, N. (2013). Sait Faik: Hayata, yalnızlığa, avareliğe övgü. Öykümüzün kırk kapısı, Ankara: Hece Yayınları, 61-68.
  • Uyguner, M. (1968). Yapıtlarına göre Sait Faik’te vücut yapısı. Varlık, 717, 11.