Türk vergi yargısında yürütmenin durdurulması- II

Yasal idare ilkesine göre, vergi idaresinin tesis ettiği genel düzenleyici işlemler ve bireysel idari işlemler yargıda itiraz konusu yapılabilmektedir. Mükellef ile idare arasında yaşanan uyuşmazlıkların yargı aşamasına taşınması durumunda görevli ve yetkili mahkemeler; vergi mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri ile Danıştaydır. Mükellefler vergi idarenin yaptığı tarh, tebliğ, ihtiyati haciz, ihtiyati tahakkuk, ödeme emri gönderilmesi gibi bireysel idari işlemlere karşı vergi mahkemelerinde dava açarak itiraz edebilirler. Bazı özellikli durumlar hariç, mahkemelerde dava açılması idarenin tesis ettiği işlemin yürütmesini engellemez. Bunun için yürütmeyi durdurma kararının alınması gerekir. Yürütmenin durdurulması, yargı kararı neticelenene kadar idari işlemin uygulanmasını erteleyen bir yargı işlemidir. Bu makalede, vergi yargısında yürütmenin durdurulması kurumunun önemi ve işleyişi açıklanacaktır. Bu kapsamda vergi mahkemesine/Bölge İdare Mahkemesine/Danıştaya açılan davanın vergi işlemlerine etkisi, yürütmeyi durdurup durdurmayacağı, yürütmeyi durdurma kararının verilebilmesi için gerekli koşullar ve kararın sonuçları bu çalışmanın konusunu oluşturacaktır.

According to the principle of legal administration, individual administrative actions and general regulatory actions established by the tax administration can be made subject of objection in jurisdiction. In case the disputes between the taxpayer and the administration are submitted to the jurisdiction, the competent courts are the tax courts, District Administrative Courts and Council of State Taxpayers can bring a file against and object to the individual administrative actions such as imposition, notification, provisional attachment, provisional accrual, and payment order made by the tax administration; at the tax courts. Except for some specific cases, bringing a file does not prevent execution of an action established by the administration. A motion for stay of execution is required to be granted for such non-execution. Stay of execution is a legal transaction that suspends to impose an administrative action until adjudication is finalized. In this article, importance and operation of the institution of stay of execution in tax jurisdiction has been explained. In this context, effects of an action brought at a tax court, District Administrative Court, or Council of State on tax treatments and stay of execution, conditions required for granting a motion for stay of execution, and results of such motion have constituted the subject of this study.

___

  • Aka, P. (2002). Hilmi Yavuz Şiirine Metin Merkezli Bir Bakış. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Bilkent Üniversitesi, Ankara.
  • Aktulum, K. (2007). Metinlerarası İlişkiler. Öteki Yayınevi, İstanbul.
  • Akalın, Ş. H. ve diğer (2005). Türkçe Sözlük. Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara.
  • Genç, İ. (2009). Leyla ile Mecnun’un İki Şairi: Fuzûlî ve Sezai Karakoç. Şûle Yayınları, İstanbul.
  • Haşim, A. (2010) Göl Saatleri. YKY, İstanbul.
  • Horata, O. (2003) “Necâtî Bey‟den Bâkî‟ye „Döne Döne‟ ” Eski Türk Edebiyatı El Kitabı. Haz. Mustafa İsen ve diğer. Grafiker Yayınları, Ankara.
  • Macit, M. (2004). Gelenekten Geleceğe. Kapı Yayınları, İstanbul.
  • Necatigil, B. (2009). Şiirler / Bütün Yapıtları. Haz. Hilmi Yavuz ve Ali Tanyeri.YKY, İstanbul .
  • Onay, A. T. (2009). Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar ve İzahı. Haz. Cemal Kurnaz. H Yayınları, İstanbul.
  • Yavuz, H. (2008). “ Divân Şiiri, Simgeci Bir Şiir mi?” Edebiyat ve Sanat Üzerine Yazılar. YKY, İstanbul.
  • Yavuz, H. ( 2010). Büyü’sün, Yaz! Toplu Şiirler (1969-2005). YKY, İstanbul.
  • Yiğitbaş, M. (2008). Gülün Ustası Hilmi Yavuz. KaraKutu, İstanbul.