It is suggested that very stressful environments and long working hours are among the most significant aspects according to persons who want to start their careers in the field of public relations. It is also thought that this condition reflects the typical perception of majority of public relations students towards working. Students must be prepared for busy schedules and long working hours when they start a full time job in the field of public relations, which is growing rapidly. Taking this into consideration, in their study, Jiang and Shen (2015: 132) researched the perception of public relations students towards work-life conflict. These authors have been contacted with the intention of adapting their research to Turkey because of the limited number of research that presents work-life conflict perception of public relations students. The questionnaire, which is shared as a result of the interviews, and reliability and validity of which is determined, was applied to the students of Istanbul University, Faculty of Communication, Department of Public Relations and Advertising. As a result of the research, it was determined that expectations of students towards work-life conflict is at a reasonable level, the support they expect from their supervisors is at a high level, and their expectations related to family-supportive organizational work environment are at a reasonable level. In addition to this, supervisory support and family supportive organizational work environment were perceived to be instrumental in reducing behavior-based work-life conflict.Keywords: Conflict, Work-Life Conflict, Public Relations Students HALKLA İLİŞKİLER ÖĞRENCİLERİNİN İŞ-YAŞAM ÇATIŞMASINA YÖNELİK ALGISI:İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİÜZERİNE BİR ARAŞTIRMAÖzHalkla ilişkiler alanında işe başlamak isteyenlerin karşılarına çıkan en önemli unsurlar arasında çok stresli bir çevre ve uzun çalışma saatlerinin olduğu belirtilmektedir. Bu durumun aynı zamanda çok sayıda halkla ilişkiler öğrencisinin sahip olduğu işe yönelik tipik algıyı da yansıttığı düşünülmektedir. Öğrencilerin hızlı bir şekilde büyüyen halkla ilişkiler alanında tam zamanlı bir işe girdiklerinde yoğun çalışma temposu ve uzun çalışma saatlerine hazırlıklı olmaları gerekmektedir. Bu durumu göz önünde bulundurarak gerçekleştirdikleri çalışmada Jiang ve Shen (2015: 132) halkla ilişkiler öğrencilerinin iş-yaşam çatışmasına yönelik algılarını araştırmışlardır. Türkiye’de halkla ilişkiler öğrencilerinin iş-yaşam çatışma algısını ortaya koyan çalışmaların yok denecek kadar az olması dolayısıyla yazarlarla çalışmalarının Türkiye’ye uyarlanması için iletişime geçilmiştir. Gerçekleştirilen görüşme neticesinde paylaşılan, güvenirlik ve geçerliliği saptanmış olan soru formu, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü öğrencilerine uygulanmıştır. Araştırma neticesinde öğrencilerin iş-yaşam çatışmasına yönelik beklentilerinin makul düzeyde olduğuna, yöneticilerinden bekledikleri desteğin yüksek seviyede olduğuna ve aileyi destekleyici kuruluşlara yönelik beklentilerinin makul düzeyde olduğuna ulaşılmıştır. Bununla birlikte yöneticilerin desteği ile aileyi destekleyen kuruluuş çevresinin davranış temelli iş-yaşam çatışmasını azalttığı düşünülmektedir.Anahtar Kelimeler: Çatışma, İş-Yaşam Çatışması, Halkla İlişkiler Öğrencileri