Kimlik ve Çokkültürcülük Sosyolojisi

Öz varlıklarını sürdürme taleplerine dair sesler artık daha gür bir şekilde çıkmaktadır. Ulus-devletler içerisinde belli bir etnisiteye yapılan vurgu diğer etnik ve kültürel unsurların inkârı üzerine kurulu olduğu için, farklılığa dair söylemlerin bir tür vatan hainliği konseptine büründürül- mesi yıllarca karşılaşılan bir durumdu. Ancak az önce de ifade edildiği gibi özellikle dünyanın küresel alanda ivme kazandığı şu son dönem- lerde kimlik ve kültürel farklılığa olan yaklaşımlarda ciddi değişimler gözlemlenmektedir. Farklılıkların bir arada barış içerisinde yaşatılması için ortaya atılan yaklaşımlar, farklı kavramsallaştırmaların kullanıl- masını da beraberinde getirmiştir. Bu farklı kavramlardan biri de şüp- hesiz çokkültürlülük kavramıdır. Ulus- devletlerin zihniyet ve iktidarı- nın gittikçe aşınmaya ve aşılmaya başlamasıyla bu kavrama olan atıflar da önemli oranda artış göstermiş ve göstermektedir. Nitekim bu çalış- mada da çokkültürlülüğe önemli bir misyon yüklenilmiştir. Çok kül- türlülük ile çokkültürcülüğü belli bir sınıfsal ayrıma tabi tutan yazara göre (s.12) çokkültürlülük, bir toplumda farklı kültürlerin varlığına işa- ret eden bir olgudur. Çokkültürcülük ise, siyasal anlamda çokkültür- lülüğün tanınmasını içermektedir. Bir toplumda bir kültürün ön plana çıkartılıp ötekilerinin bastırılmasının aksine, farklı etnik, dinsel ve/ya- hut cinsel kimliklere ait kültürel farklılıkların kabul edilmesi ve bunlara yaşam alanının tanınması, çokkültürcülüğü işaret etmektedir