Yapışık ikizler olgusu antik çağlardan beri bilinmekte olup, tespitimize göre İslam tarihi kaynaklarında ilk dönemlerde buna ilişkin birkaç örnek zikredilmektedir. Siyam ikizleri olarak da bilinen yapışık ikizler konjenital (doğuştan) bedenler arasında kabul edilir. Siyam ikizlerini birbirinden ayırma süreci ve öncesindeki müdahaleler ile sonrasında evlilik ve suça karışma gibi kimi eylemleri tıp, hukuk ve etik açısından karmaşık ve tartışmalı bir konudur. Bilhassa birini kurtarmak için diğerini feda etmenin hukukiliği ve ahlakiliği tartışılmaktadır. İkizler için ayrılık sürecini gerçekleştiren doktorlar, cevaplamak istedikleri bir takım fıkhî sorunlarla karşılaşmakla birlikte yapışık ikizlerin birbirinden ayrılamamaları önemli fıkhî sorunları beraberinde getirmektedir. Hak ve eda ehliyeti çerçevesinde yapışık ikizlerin evlilikleri, mirasları, ibadetleri, işledikleri suçları ve hukuki menfaatleri gibi fıkhî konular geçmişte olduğu gibi günümüzde de problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’de fıkhî açıdan bu meseleyle ilgili herhangi bir çalışmanın olmaması konunun detaylı olarak ele alınmasını gerekli kılmaktadır. Ancak yapışık ikizlerin evliliği, mirası, suç ve ceza konusu ilgili hükümleri birlikte ele alındığında bir makalenin sınırlarını aşacağı muhakkaktır. Dolayısıyla bu çalışmada sadece yapışık ikizlerin evliliği üzerinde durulacaktır.