Max Weber’de Modernlik, Karizma ve Gündelik Hayat

Bu yazı, Max Weber’in meşhur Meslek olarak Bilim konuşmasındaki paradoksal bir ifadeyi anlama çabasından yola çıktı: “Heute aber ist es religiöser »Alltag«”. Tercümesi neredeyse imkansız olan bu “religiöser alltag” ifadesinin geçtiği paragraf baştan sonra Weber’in din sosyolojisinin anahtar kavramlarının resm-i geçidi gibidir: etik-metodik yaşam (lebensführung), monoteizm, politeizm (vielgötterei), uzlaşma ve göreceleşme (Kompromissen und Relativierungen), tanrıların çatışması, büyüsüzleştirme ve depersonalizasyon, (entzaubert und daher in Gestalt unpersönlicher) ve dini gündelik (religöser alltag). Paragrafın son cümleleri ise Birinci Dünya Savaşı’nın ağır yenilgisi arefesinde Alman gençliğine bir uyarıdır: “Modern insan, özellikle de genç kuşak için güç olan, böylesi bir gündelik hayata cevap vermektir. Her yerde gördüğümüz "deneyim" arayışı bu zayıflıktan kaynaklanıyor; asık yüzlü ciddiyetiyle çağımızla doğrudan yüzleşmemek gerçekten de zayıflıktır”. Weber çalışmaları içinde Weber’in merkezi sorunsalını anlamakta çokça başvurulan iki kaynaktan biri Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu ise diğeri adeta bir siyasi vasiyetnamesi olan bu meslek konuşmalarıdır. Sadece şu basit soruyu soruyoruz: Weber bir gündelik hayat dininden ya da gündelik hayatı dolduran eski tanrılardan, yani bir tür modern politeizmden neden bahsetmektedir? Kendisinin İkinci Dünya Savaşı sonrası Amerikan sosyolojisinin yaygınlaştıracağı sekülerleşme kuramlarına kaynaklık ettiği düşünülecek olursa, bu büyüsünü kaybetmiş ve bu nedenle gayri-şahsileşmiş eski tanrıların bizim yaşamlarımız üzerindeki uzlaşmaz mücadelesi paradoksal bir durum yaratmamaktadır? Weber modern kapitalizmin insanların ruhlarına hükmettiği bu çağda dinin kaderini metafizik ya da bilimsel meydan okumalara değil gündelik hayatın politeizmine neden bağlamaktadır? Burada söz konusu olan gündelik hayatın dine meydan okumasını mı ya da dinin gündelik hayatın akışına icbar edildiğini mi anlamalıyız? Weber’in hikayesini “son büyük kahramanlığımız” diye anlattığı Kalvinist Protestanlık aslında gündelik hayatı dinle sature ederken, yaptıklarının niyet edilmemiş sonuçları olarak meslek üzerinden dinin gündelik hayattan çıkarılmasını mı doğurmuştur? Katolikliğin manastıra sıkıştırdığı asketizmi gündelik hayata taşıyan Kalvinizm “gündelik hayatı ne bu dünyadan ne de bu dünya için olmamak koşuluyla, bu dünyada rasyonel bir yaşam olarak biçimlendirmeye” çalışırken, Charles Taylor’un modern benliğin ahlaki kaynaklarından birini gördüğü “sıradan olanın olumlulanması”ndan kapitalizmin dini kökleşmeye ihtiyaç duymadığı geç modern dönemdeki “demir kafes”ten kurtuluşa nasıl gelmiştir? Weber’in erken ve geç reformasyon ve erken ve geç modernlik tahlillerinde ayırıcı tanımlamalarını bu gündelik hayat düşüncesi üzerinden kurduğunu iddia edebilir miyiz? Görüldüğü gibi, Weber’in din sosyolojisi bağlamında gündelik kavramı son derece önemli soruları sormamıza yardımcı olabilmektedir. Aslında daha temelli bazı başka soruları da bunlara ekleyebiliriz. Bu yazıda, Weber’in alltag düşüncesinin sosyolojik düşüncenin bir yandan kuramsal analiz ve kavramsal soyutlamanın, diğer yanda bir tür kavramsallaştırılamazlığın (unbegrifflichkeit), kuram-öncesi ve kavramsal olmayanın kesişim noktasında duran temel sorunu olduğunu savunuyorum. Bu nedenle, Weber’in rasyonelite (rationalitäten) tiplerinden tahakküm (herrschaft) biçimlerine, rutinleşme (veralltaglichung) ve karizmadan (charisma) sosyal bilimlerde yöntem sorununa (ideal-tip ve değer bağımsızlığı) ve Weber’in 1895’te yaptığı tartışmalı Freiburg konuşmasından 1917-19’da meşhur Meslek olarak Siyaset ve Bilim konuşmalarına tuhaf şekilde tutarlılık arz eden siyasetine kadar pek çok anahtar kavram ve sorunun Weber’in gündelik düşüncesi üzerinden yeniden okunabileceğini düşünüyorum. Bu tez kapsamında ise, sadece din sosyolojisi bağlamında bu soruları cevaplamaya çalışacağız. Bu şekilde, din sosyolojisinin sadece daha farklı bir okuması değil, bir o kadar yukarıda bahsettiğimiz kavramsallaştırılamaz olan arkaplanını görmemiz mümkün olacaktır.

Everyday (Alltag), Religion and Modernity in the Sociology of Max Weber

This article is an attempt to understand one of the paradoxical statements of Max Weber in his famous Science as Vocation lecture: "Heute aber ist es religiöser »Alltag«". The paragraph in which this phrase "religiöser alltag" is used is full of the key concepts of Weber's sociology of religion: ethical-methodical life-conduct (lebensführung), monotheism, polytheism (vielgötterei), compromises and relativisations (Kompromissen und Relativierungen), a conflict of the gods, disenchantment and depersonalization, (entzaubert und daher in Gestalt unpersönlicher) and religious everyday (religöser alltag). The two sources that are frequently used in understanding Weber's central problematic in Weber's work are the Protestant Ethics and the Spirit of Capitalism, and the other is these vocation lectures, which are almost a political testament before his death in 1920. We just ask the simple question: Why is Weber talking about a religion of everyday life, or the ancient gods that fill everyday life or a peculiar modern polytheism? Considering that his work was the main source of the secularization theories that post-World War II American sociology popularize all over the world, is not the uncompromising struggle of the gods, disenchanted and therefore impersonalized, over our lives a paradoxical situation in modernity? Why does Weber attribute the fate of religion to the polytheism of everyday life, not to metaphysical or scientific challenges, in this age when modern capitalism rules the souls of people? Should we understand what is at issue here is the challenge of everyday life to religion, or that religion is enforced into the flow of everyday life? Did the Calvinist Protestantism, which Weber tells his story as "our last great heroism", actually saturate daily life with religion, but caused the removal of religion from daily life through the profession as the unintended consequences of his actions? Carrying the asceticism that Catholicism squeezes into the monastery into daily life, Calvinism tries to "shape the daily life as a rational life in this world, neither for this world nor for this world", while Charles Taylor sees one of the moral sources of the modern self. How did it come to salvation from the "iron cage" in the late modern period when it did not need to be rooted? Can we claim that Weber established his distinctive definitions in his analyzes of early and late reformation and early and late modernity through this idea of ​​daily life? As can be seen, Weber's everyday concept in the context of sociology of religion can help us ask extremely important questions. In fact, we can add some other more fundamental questions to these. In this thesis, I argue that Weber's alltag thought is the fundamental problem of sociological thought, which stands at the intersection of theoretical analysis and conceptual abstraction on the one hand, and a kind of unbegrifflichkeit, pre-theoretical and non-conceptual on the other. Thus, from Weber's rationalitäten types to forms of domination (herrschaft), routinization (veralltaglichung) and charisma (charisma) to the question of method in social sciences (ideal-type and value independence) and Weber's controversial Freiburg lecture in 1895 I think many of the key concepts and questions can be re-read through Weber's idiom of "everyday", from his famous Politics and Science as Vocation lectures to his politics that were oddly consistent. Within the scope of this article, we will try to answer these questions only in the context of the sociology of religion. In this way, we will be able to see not only a different reading of the sociology of religion, but also the inconceptual background we have mentioned above.

___

  • WEBER, Max (1996), Sosyoloji Yazıları, (Çev. Taha Parla), İstanbul: İletişim Yayınları.
  • Weber, Marianne (1926), Max Weber. Ein Lebensbild (Max Weber. A Biography), Tübingen: J.C.B.Mohr.
  • Weber, Max (1930), The Protestant Ethic and the Spirit of Capitalism (translated by Talcott Parsons ; with a foreword by R. H. Tawney), London & Boston : Unwin Hyman.
  • Weber, Max (1968), Gesammelte Aufsatze zur Wissenschaftslehre. Tübingen: J.C.B.Mohr.
  • Weber, Max (1949), The Methodology of the Social Sciences, New York: Free Press.
  • Weber, Max (1978), Anticritical Last Word on The Spirit of Capitalism, American Journal of Sociology, 83 5, 1105–31.
  • Whimster, Sam (2007), Understanding Weber, London and New York: Routledge.