TÜRKİYE’DE 2848 SAYILI KANUN KAPSAMINDA ZORUNLU İÇ GÖÇ UYGULAMALARI (1935-1945)

Osmanlı Devleti’nin ilk dönemlerinden yıkılışına kadar olan süreçte, devletin, çeşitli amaçlar gözetilerek uygulamış olduğu iskân ve göç politikaları, Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren yeni Türk Devleti hükümetleri tarafından da devam ettirilerek uygulanmaya devam edilmiştir. Osmanlı’nın ilk dönemlerinde yeni fethedilen bölgelere doğru yapılmış olan göç uygulamaları; devletin yıkılış sürecine girdiği zamanlarda ise kaybedilen yerlerden ülke içerisine doğru gerçekleşmiştir. Gerek Osmanlı döneminde gerekse Cumhuriyet devrinde iskân ve göç politikalarının amacı, devletin, hâkimiyet alanı içerisinde bulunan bölgeler içerisinde merkezi otoriteyi hâkim kılmak ve çeşitli unsurlardan meydana gelen toplulukların, ülke içerisinde huzurlu bir şekilde hayatlarını sürdürmeleriyle ülkenin ve halkın güvenliğini sağlamak olmuştur. Cumhuriyet döneminde iskân siyasetinin belirlenmesinde 1926 yılında çıkarılmış olan 885 sayılı kanun ile 1934 tarihinde kabul edilmiş olan 2510 sayılı iskân kanunu etkili olmuştur. Bu iskân kanunlarıyla ulaşılmak istenen temel amaç, Türk kültürü esas alınarak aynı dili konuşan, aynı gayeye hizmet eden bir “ulus” oluşturmaktır. Ulus oluşturma sürecinde Balkan Savaşları ile I. Dünya Savaşı süresince azalmış olan nüfus miktarının artırılması için izlenen politikalar arasında sınırlarımız dışındaki Türklere kapılarımızı açarak, onların yurda dönmelerini sağlamak da yer almıştır. Yurtlarına geri dönüş yapan muhacir ve mültecilerin Anadolu’da yerleştikleri bölgelerdeki yerleşik halkla huzur içerisinde birlikte yaşamaları sağlanarak üretimin artırılması ve böylece toplumun yaşam kalitesinin artırılması beklenmiştir. Bu çalışmada 2848 sayılı kanunun kabulünden sonra 10 yıllık zaman boyunca ülke içerisinde güvenlik amacıyla gerçekleştirilmiş olan iç göç uygulamaları, Arşiv belgeleri ışığında ele alınmıştır. 1936-1945 yılları arasında yaşanmış olan göçlerin sebepleri arasında eşkıyalık, hırsızlık, ölümle tehdit etme, ırza tecavüz gibi bölge güvenliğini tehlikeye düşüren olayların yanında hudut bölgelerinde casusluklarından şüphe edilen ve dış devletlerle ilişkilerimizi bozacak davranışlarda bulunan kişi, aile ya da aşiretlerin bu bölgelerden uzaklaştırılıp iç bölgelere doğru sevk edilmeleri yer almaktadır. İç göç uygulamaları, toplumun belirli bir kesimine değil, asayişi ve güvenliği bozan ya da bozabilecek tüm kişi ve gruplara uygulanmıştır. İncelenen belgelerde göç ettirilen şahısların yaşamış oldukları iller arasında Doğu ve Güneydoğu bölgeleri şehirlerinden Kars, Iğdır, Diyarbakır, Erzurum, Ağrı ağırlıkta olmuş, bunun yanında Edirne, Antalya, Artvin, Muğla, Kilis, İstanbul, Rize, Malatya gibi farklı bölge şehirlerinden de göçler yapılmıştır.

ACCORDING TO THE LAW NUMBERED 2848, BETWEEN 1936-1945 FOR SECURITY REASONS INTERNAL MIGRATION PRACTICES

From the first period of the Ottoman Empire to its collapse, the settlement and migration policies which implemented to look out for various purposes by the state had been continued to implement by the goverments of the new Turkish States since first years of the Republic. In the first period of Ottoman Empire, migration practices was made to new conquered regions but, when it was in the period of collapse, it was made from the last places to the country. Both in the Ottoman period and in the Republic period, the purpose of the settlement and migration policies retain the central authority in the regions under the sovereignty of the state and maintain security of the communities which composed of various factors to maintain their lives in a peaceful manner in the country. The law numberes 885 which was enacted in 1926 and the law numbered 2510, which was accepted in 1934, were effective in determining the settlement policy in the Republic period. The main purpose to be reached with this settlement law is to form a “nation” that speaks same languages and serves the same purpose based on Turkish culture. In the process of nation-building, among the policies followed to increase the amount of population that had decreased during the Balkan wars and the first World war, opening our doors to Turks outside our borders and ensuring their return to their homeland was also included. The immigrants and refugees returning to their homeland would live in peace with the settled people in the regions where they settled and thus it was expected to increase production and quality of life of security. In this study, internal migration practices, which were carried out for security purposes in the country for 10 years after the acception of the law numbered 2848, were discussed in the light of archive documents. Banditry, theft, death threats and rape are recrons of migration which took place between 1936-1945. In addition of these, people, families or tribes whose espionage is suspected and who will disrupt our relations with foreign states by removing from region and their transfer to the interior regions took place in this study. Internal migration practicies have been applied not to a certain segment of the society, but to all individuals and groups that disrupt or may disrupt public order and security. In the documents examined, people who was migrated, lived in various cities as Kars, Iğdır, Diyarbakır, Erzurum, Ağrı and as well as Edirne, Antalya, Muğla, Kilis, İstanbul, Rize and Malatya.

___

  • Akkayan, T. (1979). Göç ve Değişme, İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları.
  • Babuş, F. (2006). Osmanlı’dan Günümüze Etnik-Sosyal Politikalar Çerçevesinde Göç ve İskan Siyaseti ve Uygulamaları, İstanbul: Ozan Yayıncılık.
  • Çiftçi, A. (2017). “Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Mübadillere ve Göçmenlere Yönelik İskân Politikasında Güdülen Siyasal Amaçlar”, Geçmişten Günümüze Göç Sempozyumu, C.3, Samsun: Canik Belediyesi Kültür Yayınları. 1385-1392.
  • Erdal, İ. (2016). “Atatürk Dönemi Nüfus Politikasına Göre Konar-Göçer Aşiretlerin İç İskân Uygulamaları”. Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı, 14/21, (Güz 2016). 99-111.
  • Erder, S. (2018). Zorla Yerleştirmeden Yerinden Etmeye, İstanbul: İletişim Yayınları.
  • Göç Terimleri Sözlüğü (2009). Uluslararası Göç Örgütü (IOM), No 18.
  • Günşen, H. B. (2012). Orman Köylerinde İç Göçleri Etkileyen Faktörler (Bartın-Kastamonu Örneği), Yayımlanmamış Doktora Tezi, Bartın Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Orman Mühendisliği ABD, Bartın.
  • İpek, N. (2014). “Kaynakların Dilinde Göç Kavramı”, Karadeniz İncelemeleri Dergisi, Yıl 9, Sayı 17, (Güz 2014). 9-20.
  • Keleş, R. (1998). Kentbilim Terimleri Sözlüğü, Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
  • Köse, R. (2019). CHP ve DP Hükümetleri Dönemlerinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu Politikaları, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih ABD, İstanbul.
  • Özbay, F. - Yücel, B. (2001). Nüfus ve Kalkınma, Ankara: Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitüsü Yayınları.
  • Sarıgül, C. E. (2012). Türkiye Cumhuriyeti’nin İskân Siyaseti, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi ABD, Malatya.
  • Tekeli, İ. (2008). Göç ve Ötesi, İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları.
  • Yürektürk, G. (2018). “Atatürk Dönemi İç İskân Siyaseti, Bolvadin’de İç İskân Faaliyetleri (1923-1938)” Bolvadin Araştırmaları –I, Uluslararası Bolvadin Sempozyumu, Konya: Eğitim Yayınevi. 1214-1251.