Matrâkçı Nasûh'un Minyatürlü İki Yeni Eseri

Kanunî’nin çağdaşı olan Matrâkçı Nasûh'un şahsiyeti ve eserleri hakkında şimdiye kadar kesin olmıyan ve birbirini tutmayan bilgilere sahip bulunuyorduk. Bu konu üzerinde yapmış bulunduğumuz araştırmaların sonuçları, bu yıl yayınlanmış olan Matrâkçı Nasûh adlı kitabımız ile ilim âlemine arzedilmiştir. Bu sonuçları kısaca şöylece sıralamak mümkündür: İlkin anonim iki yazma eserin, Nasûh’un kayıp olduğu söylenilen Süleyman - name'sinin birbirini tamamlayan nüshaları oldukları tesbit edilmiştir. Bu anonim yazmalardan birisi, 1286 nu.'da kayıtlı olarak TSMK'sinin Revan kısmında, diğeri de 379 nu.'da kayıtlı olarak İAMK'sinde bulunmaktadır. Matrâk oyunu'nun da mucidi olan hattat ve silâhşör Nasûh, aynı zamanda Tuhfet el-Guzat adı ile silâhşörlüğü ait bir eserin yazan olarak tanınmaktadır. Onun silâhşörlükteki meharati ve emsaline olan üstünlüğü, Kanunî’nin yeni bulunan bir berat'i ile sabit olmaktadır. Diğer taraftan Kâtip Çelebi ve B.M.Tahir, onun Yavuz devrinde matematik'e ait üç eser yazmış olduğunu ve 940/1533 yılında da öldüğünü söylemiş bulunmalarına rağmen, bir taraftan yukarıda adı geçen Süleyman-name'sinin 958/1551 yılına kadar gelmesi, Nasûh'un verilen ölüm tarihinin yanlış olduğunu göstermekte, diğer taraftan matematik'e ait eserlerinin yazma nüshaları üzerindeki çalışmalar, biri 923/1517 yılında, diğeri de 940/1533 yılında olmak üzere Nasûh’un bu konuya ait iki eser yazmış olduğunu ortaya koymaktadır. Kanuni devrinde daha önceki eserine bazı ilâveler yaparak onu yeni bir adla ortaya koyduğu düşünülürse, aslında Nasûh'un matematik'e ait bir eseri var demektir.