Maşathöyük'te Eski Tunç Çağı

1973 yılından beri hocam Prof. Dr. Tahsin Özgüç tarafından yürütülen Maşat Höyük (eski Tapigga) kazılarında, 1975 yılından bu yana heyet üyesi olarak görev aldım. Maşat Höyük'de geniş ölçüde varlığı saptanan ve yer yer açığa çıkartılan Eski Tunç Çağı üstünde çalışmama ve buluntuları burada yayınlamama izin veren sayın hocama teşekkürlerimi sunarım. Tahsin Özgüç, önce, Maşat Höyük'de keşfedilen Hitit sarayının tam planı ile açığa çıkartılmasını, ondan sonra aşağı şehirdeki Hitit ve Eski Tunç Çağı şehirlerini incelemeyi amaçlamaktadır. Bugüne kadar yapılan çalışmalarda, tepenin en yüksek kısmına kurulmuş olan Hitit sarayının yıkıntıları üstündeki iki Hitit yapı katı ile Demir Devrinin üç yapı katı incelenmiş ve saray ele geçtiği şekliyle yerinde bırakılmıştır. Tahsin Özgüç, sitadeldeki III. Hitit katını simgeleyen bu sarayın derin temellerinin yapımı sırasında, alttaki Eski Tunç Çağı yapılarının bozularak kaldırılmış olduğunu bildirmektedir. Ancak, bu geniş yapının avlusu ve kuzey revakının taban düzeyleri altındaki kesimlerde, Eski Tunç Çağı yapılarının kesik parçalar halinde korunduğu görülmektedir. Ayrıca, tepenin, sarayın kuruluş alanı dışında kalan kuzey - batı kesiminde, Eski Tunç Çağının son yapı katı, birinci kültür katı olarak ele geçmiştir. Bu durum, sitadelin bazı bölümlerinin, Hitit ve Demir Devri'nde boş alanlar halinde bırakıldığını göstermektedir.

Two Stone Plates from the Sarıkaya Palace at Acemhöyük

From the west wing of the Sarıkaya palace at Acemhöyük have come objects of a variety of precious materials, including gold, ivory, rock crystal and obsidian. Before the systematic excavations of the site began, much damage had been done in this area by villagers in search of stone or clay. Although the disturbed condition of the palace remains has thus prevented a clear understanding of the provenience of these objects, recent excavations have contributed new information for this inquiry. Investigations at the palace, in particular in Room 17, have established that the ground floor of this two-story structure served for storage purposes. That the second floor was used at least in part to protect valuable possessions is indicated by the provenience of the obsidian plate and the radiolarium plate with stand which form the subject of this discussion. They were recovered from the collapsed ceiling debris in Room 17 of the Sarıkaya palace, at a height of 2.5 m. above the floor level.