Kurtuluş Savaşında Talat Paşa ile Mustafa Kemal'in Mektuplaşmaları

Son yıllarda İttihat ve Terakki tarihi üzerinde bir ilgi yoğunlaşması oldu. Yapılan birçok yeni araştırma İttihat ve Terakki hareketinin farklı dönemlerine aydınlık getirdi. Bu araştırmaların en az aydınlattığı konu, İttihat ve Terakki önderlerinin, Birinci Dünya Savaşı yenilgisinden sonra Türkiye'yi terk ederek Avrupa'ya gittiklerinde, orada nasıl bir çaba gösterdikleri, örgütlenmeye girdikleridir. İttihat ve Terakki önderlerinin ülkeyi terk etmeleri başarılı olamamış siyasetçilerin bir "inzivaya" çekilmesi demek değildi. Ülke dışında olsalar da, Türkiye'nin kurtuluş uğraşında etkin bir rol oynamak ve kurtuluş sonrasında, ülkede siyasal önderliği tekrar ele geçirmek istiyorlardı. İktidara gelişinden beri İttihat ve Terakki önderleri arasında süregelen yarışma ve gerilimler bu dönemde de sürmüştür. İttihat ve Terakki'nin önderleri çeşitli Avrupa ülkelerinde ayrı ayrı şehirlerde küçük gruplar halinde örgütlenerek çalışmışlardır. Önderler arasındaki bu görüş ayrılıklarına ve gerilimlere karşın, yine de hareketin bir bütünlüğü vardır. Bu bütünlük, Kurtuluş Savaşı sonrasında ülkede siyasal önderliğin İttihat ve Terakki'nin kontroluna geçmesi etrafında kurulmaktadır.

The Emergence of the Prototype of the Modern Hospital in Medieval Islam

Piety and Philanthropy cannot very well be divorced in medieval Islam, but by observing the Moslem hospitals and other institutions of charity and social welfare it is seen quite clearly that the idea of public assistance had developed beyond what piety alone could have produced. A discriminating and comprehensive consideration of the necessity of public assistance and social welfare, beyond mere religiosity, may be said to have been responsible for the qııality and quantity of the hospitals of Islam. Moreover, the humanitarian features of the Islamic medieval hospital must not be allowed to eclipse its high medical standing per se. The hospital was one of the most developed institutions of medieval Islam and one of the highwater marks of the Moslem civilization. The hospitals of medieval Islam were hospitals in the modern sense of the word. In them the best available medical knowledge was put to practice. They were specialized institutions. Unlike the Byzantine hospitals, they did not have a mixed function of which the treatment of the sick was only one part.
BELLETEN-Cover
  • ISSN: 0041-4255
  • Yayın Aralığı: Yılda 3 Sayı
  • Başlangıç: 1937
  • Yayıncı: Türk Tarih Kurumu