Kayseri'nin İncesu ilçesinde Şeyh Turesan Zaviyesi

Kayseri'nin İncesu İlçesi ile Ergüp'ün Başköy'ü arasında bulunan ve Tekke Dağı adıyla anılan sarp tepeler üzerinde, halk tarafından "Tekke" diye bilinen, Birinci Alaaddin Keykubad'ın zevcesi Mahperi Huand Hatun tarafından yaptırılmış olan bir Selçuklu binası vardır ki buraya ulaşmanın zorluğu sebebi ile eserin bugüne kadar neşri yapılmamıştır. Söz konusu yere gitmek üzere, tekkeye ismini veren Şeyh Turesan'ın ahfadından olduğunu söyleyen Kayseri Müzesi memuru Kemal Şeyhoğlu'nun kılavuzluğunda, binanın planlarını çizecek olan Kayseri Müzesi Heykeltraşı Tevfik Elkovan ve fotoğrafları çekecek müze asistanı Ali Yeğen ile birlikte hareket ettik. Kılavuzumuz bizi Başköy'ün kuzeyinde — zaviye vakfiyesinde ismi geçen— Sultanım mevkiine getirdi. Burada otomobili terk edip kuzey istikametine İncesu'ya doğru, kalıntılardan eski bir yol olduğu anlaşılan —vakfiyede geçen ve halen söylenen ismi ile "Ulu yol"— vâdiden dağa tırmanmağa başladık. İki kilometre kadar bu istikamette gittikten sonra, tepenin İncesu'ya doğru tekrar dere şeklinde alçaldığı yerde eski yol izinden ayrılarak batıya dönüp 1,5 kilometre kadar bir tepe daha tırmanarak —Tekke Dağı— buradaki en yüksek tepeler arasında bulunan zaviyeye gelebildik. Geçtiğimiz güzergâh yürünmesi zor şekilde taşlık ve kayalarla örtülü olup kısmen patika şeklinde idi. Tekkenin bulunduğu vadiye halk "Durağım" demekte ve bu konuda bir efsaneden bahsetmektedir.

The Emergence of the Prototype of the Modern Hospital in Medieval Islam

Piety and Philanthropy cannot very well be divorced in medieval Islam, but by observing the Moslem hospitals and other institutions of charity and social welfare it is seen quite clearly that the idea of public assistance had developed beyond what piety alone could have produced. A discriminating and comprehensive consideration of the necessity of public assistance and social welfare, beyond mere religiosity, may be said to have been responsible for the qııality and quantity of the hospitals of Islam. Moreover, the humanitarian features of the Islamic medieval hospital must not be allowed to eclipse its high medical standing per se. The hospital was one of the most developed institutions of medieval Islam and one of the highwater marks of the Moslem civilization. The hospitals of medieval Islam were hospitals in the modern sense of the word. In them the best available medical knowledge was put to practice. They were specialized institutions. Unlike the Byzantine hospitals, they did not have a mixed function of which the treatment of the sick was only one part.
BELLETEN-Cover
  • ISSN: 0041-4255
  • Yayın Aralığı: Yılda 3 Sayı
  • Başlangıç: 1937
  • Yayıncı: Türk Tarih Kurumu