Haleb Selçuklu Meliki Fahrü'l Mülûk Rıdvan

XIII. yüzyıl Arap tarihçileri arasında değerli bir yer işgal eden Kemalüddin İbnü’l-Adim (1192-1262), bilindiği üzere, Bugyetü't-taleb fî Tarih-i Haleb adlı mufassal bir eser kaleme almıştır. Haleble ilgili tarihî kişilerin haltercümelerini kapsıyan bu eserin, Ortaçağ Kuzey-Suriyesi'nin en merkezi bir şehri durumunda bulunan Haleb ve yörelerinde vukua gelen çeşitli olaylar hakkında verdiği bilgilerin, Suriye Selçuklu tarihinin aydınlığa kavuşmasında özel bir yeri ve değeri vardır. İbnü'l-Adim, bugün elimizde bulunmayan ve kaynak niteliğini taşıyan birçok eserleri tetkik ile onlardan, Selçuklu tarihi yönünden yenilik taşıyan pek çok kayıtlar nakletmek suretiyle, Bugyesi'ni zenginleştirmiştir. Olayların anlatımında kronolojik sıraya pek riayet etmeyen müellif, bu nakiller sırasında, eserine aldığı kısımları çoğu zaman bilimsel bir tenkid ve tahlile tabi tutmayı ihmal etmediği gibi, bugün mevcut bulunan birtakım kaynaklardan yaptığı nakillerde, mufassal olduğu kadar esasa da sadık kaldığı tespit edilebilmektedir. Bu sonuç bize, İbnü'l-Adim'in, kaybolan birçok eserlerden yaptığı nakillerin sağlam ve güvenilir olabileceğini gösterir kanısındayız.