Elfevaid-ül Muadde li Nizam-i Hükûmet-i Bender-i Cidde

Osmanlı devleti zamanında deniz ve kara yoluyla memlekete giren veya çıkan eşyadan gümrük resmi alınırdı. Devlete âid memalikin bir yerinden diğerine götürülen eşyadan alınan resme dahilî gümrük resmi denilirdi. Bunun geldiği mahalden alınan resme Farsça Âmediye ve çıktığı mahalden alınan resme Reftiye adı verilmişti. Ecnebi memleketlerinden Türkiye'ye gelip, geldiği mahalde sarfedilen eşyadan alınan resme Masdariyye ve bir ecnebi memleketinden gelip yine bir ecnebi memlekete giden emteadan alınan resme de Müruriye denilirdi. Osmanlı İmparatorluğu devrinde Mekke'nin iskelesi olan Cidde gümrüğü Hindistan, Yemen, Habeşistan, Mısır ve Aden'den firenk ve İslam tüccarlarının getirdikleri çeşitli eşya dolayısıyla ve bunun tevzii cihetinden başka bir usule tâbidi; Cidde gümrüğü hasılatının yarısı Mekke emirlerine tahsis olunmuştu; Mekke Emin i Şerif Ebu Nümey zamanında ve 948 h.-1542 m. de Cidde'yi işgal eden Frenklere karşı kuvvet sevkiyle onları oradan çıkaran bu emire, hizmetine karşılık olarak Cidde gümrüğü hasılatının yarısı verilmiş ve bu usul daha sonra Mekke emini olanlara da teşmil olunmuştur. Bir mehazımızın bu kaydını Müverrih Ali başka türlü anlatmaktadır. Ona göre 977 h.-1569 m. de Yemen serdarı olup işini gördükten sonra kara yoluyla avdet eden Sinan Paşa, Mekke emiriyle görüşüp hüsn-i haline ve Yemen'de başarılı işler gördüğüne dair Mekke emirinden bir tavsiyenâme isteyerek almış ve buna karşılık Cidde gümrüğü hasılatının yarısını Mekke emirine tahsis ettirmiştir.