Alanya'nın Demirtaş (Syedre) Bucağındaki Köşk

Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad 1221 senesinde Alanya kalesini fethedip devletin Akdeniz ve Karadeniz sahillerini emniyete aldıktan sonra, Antalya ve Alanya bölgesi, sıcak ikliminden ve münbit toprağından dolayı Sultan ve saray erkanı için kışlak olarak itibar görmüş ve çeşitli kamu binaları ve sivil yapılana imar edilmiştir. Devrin tarihini oldukça ayrıntılı bir şekilde kaleme almış olan İbn-i Bibi, Alaaddin Keykubad ve oğlu Gıyaseddin Keyhüsrev'in hemen her sene Anadolu’nun dört bir yanında fetihlerle uğraşıp, kışlarını bu bölgede dinlenmekle geçirdiklerinden bahseder. Alaaddin Keykubad’ın, Alanya’yı fethinden sonra, bölgenin idaresini zamanın Antalya valisi Mübarizüddin Ertokuş'a bıraktığını da çeşitli kaynaklardan öğreniyoruz. Devrinin en kuvvetli emirlerinden olan Ertokuş, sultanın izniyle, Alanya'dan Kilikya'ya doğru ilerliyerek yabancıların elinde bulunan kırk kadar şehir ve kaleyi zaptedip Pamfilya bölgesini tamamen Selçuklu hâkimiyetine sokmuştur. İbn-i Bibi Emir Ertokuşun fethettiği yerlerden sadece dördünün adını (Mefgat, Aydos, Şenç ve Anamur) vermektedir ki İbrahim Hakkı Konyalı bu şehirlerden ilk üçünün Amaksia (Hamaxia), Aydop (Iotape) ve Selinus olduklarını iddia etmekte ve fetih senesini de, Alanya kalesinin inşasından sonra, 1228 olarak tahmin etmektedir.