Endülüs Sarayları ve Saray Kültürü

İslâm dünyasının mimarî ve sanatla buluşması Emevîler döneminde olmuştur. Öncesinde mütevazi bir hayat sürdüren hilafet temsilcileri, Emevîlerle birlikte saray yapısına ve saray kültürüne sahip olmuşlardır. Emevîlerin sanat özellikleri; Helenistik, Mısır, Sasani, Roma ve Bizans geleneklerinin birleşiminden meydana gelmektedir. Bu sebeple Emevî sanatı ve mimarîsi, kuruluşundan itibaren her sanat gibi devşirmeci bir yapıdadır. Zamanla bu devşirmecilik disiplin altına alınacak, diğer unsurlarla kaynaştırılarak İslâm sanatı için öz ve ölçülü bir anlayışın oluşmasına yol açacaktır. Kurtuba Emevîlerinin sanat anlayışı ise her şeyden önce yurduna dönememek üzere ayrılan bir şehzadenin, soyunun özlemini yaşatan bir sanat olarak görülmelidir. 1. Abdurrahman ve sonrasındakiler, Endülüs’te yeni bir Suriye yaratmak istemişlerdir. Bu bakımdan Kurtuba’nın mimarîsi büyük ölçüde Suriye’den gelmektedir. Ancak bununla beraber yeni vatanın zengin sanat gelenekleri eklendiğinde İspanya eşsiz bir yer olmuştur. İspanya’da Roma sanatının yayılmış harebeleri üzerine inşa edilen Vizigot sanatı, Suriye ve Fas kültürlerininde etkisiyle sanat yelpazesi genişletmiştir. Kurtuba mimarîsinde görülen bir çok özelliğin temeli ise Roma geleneğine bağlanmaktadır. Kurtuba’daki bu muhteşem sanat varlığını yalnızca Emevî sanatının beşiği olan Suriye’ye ve İspanya’ya borçlu değildir. Varlığını bu topraklara gelen ve giden tüm medeniyetlere borçludur. Emîrlerin ve daha çok halifelerin Kurtuba’sı, cazibesiyle İslâm ve Hıristiyan dünyasına tesir eden bir merkez olmuştur. Siyasî çöküşünden sonra bile Kurtuba, Batı-İslâm sanatının bir kaynağı olarak varlığını koruyacaktır.

___

  • Kaynakça Maddeler Fazlı Arslan- Fatih Erkoçoğlu, “Ziryab” DİA, C. XLIV, 2013, ss. 464-465. Hakkı Dursun Yıldız, ‘‘Abdurrahman I’’, DİA, I, s. 147-150. Hakkı Dursun Yıldız, ‘‘Abdurrahman II’’, DİA, I, İstanbul 1988, s. 150-152. Hakkı Dursun Yıldız, ‘‘Abdurrahman III’’, DİA, I, İstanbul 1988, s. 152-155. Mehmet Özdemir, ‘‘Hakem I’’, DİA, XV, s. 173-174. Mehmet Özdemir, ‘‘Hişâm II’, DİA, XVIII, s. 146-147. Nebi Bozkurt, ‘‘Tırâz’’, DİA, XXXXI, İstanbul 2012, s. 112-114.