Bu çalışma; değerli akademisyen, mimar ve mimarlık teorisyeni Robert Venturi’nin, Scott Brown ile birlikte yayınladıkları, mimarlık dünyasında çığır açan eserleri; ‘Learning from Las Vegas’ (Las Vegas’ın öğrettikleri) ve ‘Re-Learning from Las Vegas’ (Las Vegas’ın yeniden öğrettikleri) isimli çok önemli iki eserinin postmodern kentsel tasarım açısından incelemesidir. Bu amaçla, çalışma ünlü mimar ve teorisyen Robert Venturi’nin kitabında yer verdiği mimari çelişkiler ve karmaşıklıkları ortaya çıkarmaya çalışır. Mimarlığın ayrılmaz parçası olan ‘mekân’ haricinde ki dinamiklerini, ‘Las Vegas Bulvarı Mimarisi’ aracılığıyla ele alarak, Venturi’nin kitabında yer verdiği; ‘iletişim mimarlığı/sembolik mimarlık/mimarsız mimarlık’ gibi kavramları inceler. Post-modernizm’e değinirken özellikle, ‘Venturi’nin Las Vegas Şeridi’ ve gündelik kentsel peyzajda ki eklektizme ve dinamizme odaklanır. Post-modernizm (1960’lar) ile gelişme göstermeye başlayan Las Vegas Şerit mimarisi, çok disiplinli bir yaklaşım ile kentsel tasarım ve kentsel peyzaj açısından ele alınarak, işaret mimarlığı ve eklektizmin kentsel tasarıma yansımaları üzerine yoğunlaşarak, bulvarın gündelik tasarım felsefesi incelenmiştir. Venturi’nin Las Vegas’tan öğrenmemiz gerekenler olduğunu savunurken aslında gündelik mimariyi niçin övdüğü de tartışılmıştır. Princeton Üniversitesi ‘Mimarlık ve Kentsel Tasarım Okulu’nda danışma kurulu üyesi de olan Venturi (1966); ‘Mimarlıkta Karmaşıklık ve Çelişki’ kitabın da mimarlık felsefesini açıkça ortaya koyarak; ‘Less is more’(az çoktur) deyimi ile bilinen Mies Van Der Rohe’ye karşılık ‘Less is bore’ (az sıkıcıdır) söylemi ile karşılık vermiştir. Dolayısıyla, bu çalışma post-modern dönemde gelişen kentsel tasarım anlayışını, Venturi’nin yorumları ve eserleri üzerinden araştırmış ve mekânız bir mimarlığın, semboller ve hangarlardan oluşan bir yöresel bağlamın dünyada nasıl geniş bir yankı uyandırdığı üzerine bir incelemedir.

The aim of this study is to analyze; academician, architect and architectural theorist Robert Venturi’s groundbreaking books in the world of architecture;’Learning from Las Vegas’ and ‘Re-Learning from Las Vegas’, in terms of postmodern urban design. For this purpose, the study focuses onthe different dynamics of architecture and tries to reveal the effects and contributions of the local context to thearchitectural concept and urban design with the contradictions and complexities it creates. The study that dealswith the dynamics of architecture, apart from the space, in terms of local context via Las Vegas Boulevard; examines dynamics such as communication / symbolic / non-architect architecture. Hence, while referring to post-modernism, a period of pivotal architecture, he particularly focuses on ; Learning from Las Vegas; to explain how the Everyday urban landscape of Venturi’s Las Vegas Strip, emerged eclectically and quickly. In the article, the architecture of Las Vegas Strip, which was the beginning of post-modernism in the 1960s, has been discussed in terms of urban design and urban landscape, focusing on the reflections of symbolic (sign) architecture and eclecticism. The everyday design philosophy of the boulevard is examined. While discussing Venturi’s discourse on ‘what we need to learn from Las Vegas’, it is also intended to reveal why he actually praises everyday architecture. Venturi, who is a member of the advisory board of Princeton University's School of Architecture and Urban Design, clearly demonstrated the philosophy of architecture in the book "Complexity and Contradiction in Architecture" presented in 1966; Again for the first time in this work, he responded to Mies Van Der Rohe, who is known with the phrase "Less is more", with "Less is bore" (less boring). Therefore, in the study, the understanding of urban design that emerged in the post-modern period has been investigated through Venturi’s interpretations and works, and an analysis has been made on how architecture, a local context consisting of symbols and hangars has a wide impact in the world.