NASREDDİN HOCA ENSTİTÜSÜ’NÜN KURULMASI TEKLİFİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Türkiye, birçok farklı kültürle zenginleşmiş bir medeniyetin mirasçısı konumunda bir ülkedir. Atalarımız insanlık tarihine mimariden görsel sanatlara, edebiyattan musikiye birçok alanda değerli eserler armağan etmişlerdir. Somut olmayan kültürel mirasımızın önemli bir parçası olan Nasreddin Hoca ve fıkraları sadece Türk Dünyasında değil aynı zamanda diğer coğrafyalarda da hayatiyet gösterme kabiliyetine sahip önemli bir değerdir. Nasreddin Hoca, öncelikle Türk insanının bilinçaltının sözcüsü olmuş, sonrasında ise farklı kültürlere mensup toplumlarla entegre olarak Türk kültürünün evrensel yüzü haline gelmiştir. Nasreddin Hoca fıkralarında temelde insana ait tüm unsur ve durumlar hoşgörü çerçevesinde tartışılır ve çözüme bağlanır. Bu fıkralarda insanlar ayrıştırılmaz, ötekileştirilmez, din, dil, cinsiyet, ırk ve mezhep ayrımına tabi tutulmazlar. Aksine bu anlatılarda insan olmanın evrensel normları yüceltilir ve tavsiye edilir. Nasreddin Hoca fıkralarında ortaya konulan birlikte ve barış içerisinde yaşama kültürü, günümüz dünyasında insanlık adına çok önemli bir reçete olarak karşımızda durmaktadır. Nasreddin Hoca fıkralarının tüm insanlık adına verdiği mesajlar başta sosyal, kültürel, sanatsal, diplomatik ve siyasi bağlamlar olmak üzere daha birçok alanda yol göstericilik vasfına haizdir. Bu yüzdendir ki çalışmamızda da teklif olunacağı üzere Nasreddin Hoca Enstitüsü’nün kurulması ile Nasreddin Hocanın hayatını, fıkralarını, fıkralarının yayılma sahalarını, Türk ve dünya edebiyatındaki yerini, özgünlüğünü ve değerini incelemek ve araştırmak; bahsi geçen amaçlar doğrultusunda çalışmalarda bulunmak, bilimsel, sosyal ve kültürel etkinlikler yapmak ve projeler gerçekleştirmek, basılı ve dijital yayımlar yapmak mümkün olacaktır. Ayrıca Nasreddin Hoca ile ilgili ulusal ve uluslararası yayınların toplandığı bir ihtisas kütüphanesi oluşturmanın yanı sıra Nasreddin Hoca düşüncesinin Türkî halklarda ve uluslararası toplumda tanınırlığını ve bilinirliğini arttırmaya yönelik çalışmalar yapmak bu enstitünün en önemli amaçlarından biri olarak hedeflenmektedir. Kurulması planlanan Nasreddin Hoca Enstitüsü ile ülkemizi, dilimizi, kültürel mirasımızı ve mizaha dayalı sanatımızı tanıtmak, Türkiye’nin diğer ülkelerle olan dostluğunu ve kültürel alışverişini sağlamak imkânı daha da güçlenecektir. İmajların endüstriye ve kültür diplomasisinin önemli bir enstrümanına dönüştürüldüğü günümüz dünyasında Nasreddin Hoca Enstitüsü’nün kurulması bu alandaki önemli bir boşluğu da dolduracaktır. Böylelikle Türkiye’nin her alanda nitelikli temsilini sağlamak ve bu doğrultuda ‘Türkiye markasını güçlendirmek’ mümkün hale gelecektir.