“93 HARBİ” (1877-1878 OSMANLI-RUS SAVAŞI)’NDEN SONRA ESKİŞEHİR’E YERLEŞTİRİLEN GÖÇMENLER

Öz Anadolu’ya siyasi nedenli zoraki göçler 18. yüzyılda başlamış ve 19. yüzyılda hızlanarak devam etmiştir. Kırım, Kafkasya ve Rumeli’den gelen bu hacimli göçler, siyasi-dini nedenlerden olup hemen hemen tümü Müslümanları kapsamaktadır. Kırım Savaşı (1853-1856) ile hız kazanan göçler “93 Harbi” (1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı)’nden sonra daha da yoğunluk kazanmıştır. Bu savaş sırasında Rusya, gerek Kırım bölgesinde gerekse Kafkaslarda Müslüman halka baskıyı artırdığı gibi, baskıya rağmen göç etmeyenleri de zorla yerlerinden çıkararak deniz ve kara yoluyla Anadolu’ya sürgün etmiştir. Balkanlardan da yine baskı ve zorlamalarla on binlerce Türk nüfus Anadolu’ya akmıştır. 19. yüzyılda savaşlar ve diğer nedenlerden dolayı Anadolu Türk nüfusu devamlı azalma göstermekteydi. Özellikle erkek nüfusun azalması üretimi olumsuz etkilediği gibi savaşacak insan gücünü de azaltmaktaydı. Göçmenler azalan Anadolu nüfusunu takviye etmekteydi. Bu nedenle Osmanlı Devleti de gelen göçmenleri iyi karşılayıp tüm ihtiyaçlarını karşılamak sureti ile Anadolu’ya yerleştiriyordu. Bu yerleştirme politikasının altında ekonomi ve savaşacak insan gücü oluşturma isteğinin yanında artık Anadolu’nun Türk’ün son vatanı alacağının anlaşılmış olmasından dolayı Türk nüfusu çoğaltma isteği de yatmaktadır. Gelen göçmenleri yerleştirmek için kurulmuş olan Muhacirin Komusyonu gelenlerin özellikleri ve isteklerini dikkate alarak yerleştirmeyi yapmıştır. En yoğun yerleştirmelerin yapıldığı yerlerin başında Orta Anadolu gelmektedir. 93 Harbi’nden İmparatorluğun sonuna hatta Cumhuriyet devrinde de Eskişehir bölgesine Kırım, Kafkaslar ve Balkanlar’dan gelen çok sayıda göçmen gelmiştir. Eskişehir’e gelenler hayvan yetiştiriciliği ve tarım gibi alanlardaki becerilerine göre ova veya daha yüksek yerlere yerleştirilmişlerdir. Zanaatkar olanlar ise şehir ve kasabalara iskân edilmiştir. Devlet göçmenlerin her türlü ihtiyaçlarını karşıladığı gibi zaman zaman göçmenlere yönelik yerli halkın tepkilerine karşı da tedbirler almıştır. Osmanlı Devleti, bunlarla ilgili kayıtları ayrıntılı bir şekilde tutmuş ve yerleştirilen göçmenler için oluşturulan yeni yerleşim yerleri olan köy ve kasabaların haritasını dahi yapmıştır.