Akut arter trombozlarında tedavi
Bu çalışmada kliniğimize başvuran 37 akut arteriyel tıkanmalı (AAT) hasta retrospektif olarak incelendi. Hastaların ortalama yaşı 58'di. Otuz iki (%86) hasta sigara içicisiydi. Hastaların klinik, renkli doppler görüntüleme ve anjiografi bulgularına ait kayıtlar değerlendirildi. 27 (%73) olguda alt ekstremite, 10 (%27)'unda iliak arter ve terminal aorta hastalığı vardı. Hastalar başvurdukları ilk günde ameliyata alındı. Acil femoral trombektomi yapılan 24 (%65) hastadan ancak 11 (%30)'inde perfüzyon sağlanabildi, Perfüzyon sağlanamayan olgular ile iliak ve terminal aortasında AAT olan 13 (%35) hastada vasküler greft kullanılarak revaskülarizasyon sağlandı. Bu girişimlerden sonra, olguların 21'inde (%57) ankle-brachial indexde (ABI) 1,7'sinde (%19) 0.5-0.8 birimlik artış olduğu saptandı. Yapılan tedavilere rağmen olguların 9 (% 24)'unda amputasyona gidilmek zorunda kalındı. Metabolik myopatik sendromdan ötürü 2 (%5) olgu kaybedildi. Sonuç olarak, operasyon hazırlıkları, olgunun akut arter trombozu olabileceği ve emboli kaynağının saptanamadığı iskemik bacaklarda revaskülarizasyonun primer olarak sentetik greft veya safen ven kullanılarak sağlanabileceği dikkate alınarak yapılmalıdır, iskemik peryodu 6-8 saatten daha fazla süren gecikmiş emboli olgularında perfüzyon sağlandığında karşılaşılması olası en ciddi sorunun myonefropatik metabolik sendrom olduğu akılda tutulmalıdır.
Treatment in the acute arterial thrombosis
In this study, 37 cases with acute arterial thrombosis admitted to our Department were analysed retrospectively. The mean age of cases was 58 years. Of these cases, 32 (86%) were smoking. The data belonging evaluation of cases through physicial examination, colour doppler ultrasonography and angiography was analised. Of these, 27 (73%) cases had lower extremity disease, 10 (27%) cases had iliac artery and terminal aort disease. The cases were operated on the first day of admittance. 24 (65%) cases underwent urgent femoral thrombectomy, only in 11 (30%) perfusion was established. In cases in whom perfusion did not obtained, and in 13 patients (35%) in whom their iliac artery and terminal aorta had acute artery thrombosis, revascularisation was achieved using vascular grafts. After these interventions, a 0.5-0.8 unite increase in ankle-brachial indexes (ABI) was obtained in 7 cases (19%), while ABI was evaluated as 1 in 21 cases (57%). In spite of applied treatments, we were compelled to carried out the amputation of lower extremities in 9 cases (24%). 2 cases died by reason of myonephropatic metabolic syndrome. In conclusions that, preparations for operation should be made by taking into consideration that the case can be acute artery trombosis, and that revascularisation may be applied using primarily synthetic graft or safen vein in ischemic feet in which no source of emboli can be encountered. It should be kept in mind that the most serious problem likely to be encountered is myonephropatic metabolic syndrome when perfusion is achieved in emboli cases having delayed for an ischemic period of more than 6-8 hours.