POSTMODERN MÜZEDE KADIN

Toplulukları kültür, güç ve statülerine göre sınıflayan ve sergileyen bir kültür kurumu olarak müze, postmodern düşüncenin etkisiyle ideolojik aktifliğini kitlesel eğitim için kullanan bir kültür enstitüsü haline gelmiştir. Çağdaş kültürel dönüşüm ve duyarlık değişiminin bir parçası olarak kabul edilen postmodern düşünce, kültürün pratiğinde ve söyleminde görünür bir değişime neden olmuş; yaşamın her alanında kolaj hayat uygulamalarını başlatmıştır. Postmodern düşüncenin farklı seslere duyduğu ilgi ve kolaj düzen müzecilik anlayışında devrim niteliğinde gelişmelere yol açmıştır. Postmodern düşüncenin zamanı ve mekânı ilişkilendirmesi ve zamanı mekâna dönüştürme anlayışı çağdaş müzecilikte izlenmektedir. Bu anlayışla birlikte müzede nesnelerin yaşantılara dayanan özelliği vurgulanmakta, müzedeki süreç hiç olmadığı kadar öne çıkmaktadır. Çağdaş müzenin özelliği, farklı nesneleri içermesinden çok, farklılığın “çeşitli biçimlerini” öncelemesidir. Feminist hareketin güçlendiği ve kadın sorunlarının tüm çıplaklığıyla dile getirildiği 1960’dan itibaren “kadın” müze için, “öteki” olarak adlandırılan gruplardan biri olarak öne çıkan bir çeşitlilik unsurudur. Kültürel çeşitliliğe dikkat çekmek isteyerek kadın haklarına ve feminist düşünceye ışık tutmak amacıyla kadın ve kadın tarihi müzelerinin kurulması aynı zamanda farklı türdeki müzelerde de feminist düşüncenin etkisiyle sergi ve etkinlikler hazırlanmasını sağlamıştır. Postmodern düşüncenin müze anlayışının vurgulandığı bu çalışmada, müze koleksiyonlarından, çağdaş sergi tasarımına, çeşitlilik ve çoğulculuk anlayışından çağdaş müze pratiklerine kadar müzeciliğin farklı alanlarında kadın olgusunu ele alan müzeler ile salt kadına odaklanan kadın müzeleri incelenmektedir.

___

  • Adorno, W., T. (1981). Valéry Proust Museum, in Prisms: studies in contemporary german social thought, 175-187. Cambridge: MIT Press.
  • Akkent, M. (2013). Neden kadın müzesi? çünkü gerekli. Nüans Sanat Tarihi Dergisi, sayı: 2, 58-61.