ÖĞRENME GÜÇLÜKLERİ

Öz “Öğrenme Güçlükleri” 1960’lı yıllarda önem kazanan bir özel eğitim dalı olmuştur. Son 30 yıldır öğrenme güçlüklerine olan ilgi ve görüşlerin farklılığı pek çok değişik tanımın yapılmasına yol açmıştır. Bu tanımlar arasında çocuğun normal ve iistiin zekada olmasına rağmen kendisinden beklenen akademik beceriyi gösterememe; beyinin bilişsel süreçlerindeki bozuldukların özel olarak okuma, yazma ve aritmetik güçlüklerine ve genelde .algı—motor yeteneklerindeki güçlüklere yol açması gibi ölçütler ele alınmıştır. Bazı tanımlara göre öğrenme güçlükleri beyin zedelenmesi içermekte, bazıları ise sadece davranışsal belirtilere ve akademik çalışmalardaki güçlük alanlarına yer vermektedirler. Bazı tanımlarda ise standart zeka testlerinden WISG-R’da alınan sözel ve sözel olmayan puanlar arasındaki farklar ölçüt olarak alınmaktadır. Ayrıca “kontrol tanımları” bulunmaktadır. Öğrenme güçlüklerini homojen bir grup altında toplayabilmek için “dahil olmama ölçütlerini” belirleyen kontrol ölçekleri bulunmaktadır. Bu ölçeklerde görsel, işitsel, fiziksel bir özürün bulunmaması, duygusal bir özürün bulunmaması, sosyal-kültiirel yoksunluğun başlıca neden olmaması ve zeka özüriinün olmaması içerilmektedir. Tanımlarla ilgili olarak yapılan bir araştırmada A.B.D.’nin 51 eyaletinden toplanan tanımların en çok kullandığı ölçütler arasında “bilişsel ve dil süreçlerindeki bozukluklar”, “akademik becerilerdeki güçlükler” ve “kontrol ölçekleri” gelmektedir. Bu ölçütler tüm tanım sınırlandırmalarının 75 %’ini oluşturmaktadır (Merceı- ve arkadaşları, 1990),

___

Chan, L.K., Cole, P.G., Morris, J.N., (1990). “Effects of Instruction in the use of vesual imagery strategy on the reading comprehension competence of the disabled and average readers*’. Learning Disabilities 13, Winter, s. 2-11.