Geleceğin sanat eğitiminde göstergebilim yeri

1960’lardan itibaren görsel kültürün bir parçası olan sanat, görsel kültürle dilsel ve göstergesel bir alışveriş içine girmiştir. Yapıtlarda anlam ve metinsel içerik ön plana çıkmaya başlamıştır. Sanatçılar, kavram ve çözümlemeler öneren, imge ve dil arasındaki ilişkileri irdeleyen, seyirciyi anlam çözümlemesi sürecine davet eden yaklaşımları tercih etmektedir. Bu durum sanat eğitimi sürecinde sanat yapıtlarını anlamlandırmayı, okumayı zorlaştırmaktadır. Anlamla, anlamın üretilmesi ve eklemleniş biçimiyle ilgilenen bir yöntem olan göstergebilimin sanat eğitiminde sanat yapıtı okuma ve öğretme süreçlerinde önemli bir rol oynayabileceği düşünülmektedir. Araştırmada C.S. Peirce’ın gösterge tanımlaması ve yaklaşımı temel alınarak göstergebilimin eğitimde öğrenme süreciyle ilişkisi incelenmiş ve göstergebilimin sanat eğitimindeki yeri ve katkılarının neler olabileceği araştırılmıştır.

Having been a part of visual culture from the 1960s on, art entered a lingual and semiotic interchange with visual culture. Meaning and textual content started to come to the forefront in works. This situation makes it hard to make sense of and read Works of art in the art education process. Semiotics, a method concerned with meaning and manner of production and articulation of meaning, is thought to be likely to play a prominent role in processes of reading and teaching works of art in art education. In the study, the sign definition and approach of C.S Peirce is taken as basis, the relationship of semiotics with the process of learning in education is examined, and the likely place and contributions of semiotics in art education are studied
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi-Cover
  • ISSN: 1301-3718
  • Yayın Aralığı: Yılda 3 Sayı
  • Başlangıç: 1968
  • Yayıncı: ANKARA ÜNİVERSİTESİ (EĞİTİM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ)