Dil alanındaki araştırmalar binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. Ancak İngilizcenin modern anlamda “Uygulamalı Dil Bilim” üzerindeki etkisi, bu alanın ortaya çıkmasında ve gelişiminde katkı sağlayan en büyük faktördür. Bununla birlikte, uygulamalı dil bilimin ne zaman ayrı bir bilim hâline geldiğini tam olarak belirlemek zordur. 1950'lerden beri uygulamalı dil bilimin, genel dil bilimden ayrılmaz bir parça olduğu veya teorik dil bilim olarak adlandırıldığı bilinmektedir. O dönemlerde, bu alandakilerin çalışmaları esas olarak sadece dil öğrenme, dil öğretme ve test etme alanlarıyla sınırlı kalmıştır. Bunun dışındakiler uygulamalı dil bilim olarak görülmemiş, kapsadığı konularda ise büyük ilerleme kaydedilmiştir. Belki de alanının gereği olarak bu alanda çalışanların geçmişte yalnızca eğitim konularına odaklanmaları doğal karşılanmıştır. Fakat zamanla onlar da dil öğretmekten veya araştırmaktan daha fazlasını yapmaları gerektiğini düşünmüşlerdir. Bu nedenle, uygulamalı dil bilim artık dil bilim alanının bir alt kümesi olarak kabul edilemez hâle gelmiştir. Aksine uygulamalı dil bilim – teorik dil bilim de dâhil – dil, toplum ve sorunlarını anlamak için birçok disiplinden elde edilen bilgiyi uygulayan multidisipliner bir alandır. Daha sonra sosyal dil bilim, psiko dil bilim, sinir dil bilim ve hesaplamalı dil bilim gibi bu alanda ortaya çıkan birçok bilim dalı görülmeye başlanmıştır. Bu önemli gelişmelere rağmen, uygulamalı dil bilimciler hâlâ insan toplumlarında gelişime yol açabilecek birçok alanda yer almak konusunda isteksiz kalmışlardır. Bu araştırmanın amacı, nispeten modern sayılan bu alanın en önemli inceliklerini ortaya çıkarmak, kavramını, oluşumunu ve gelecekte nereye varabileceğini açıklığa kavuşturmaktır.