Yaşamak Eşittir Yazmak

Öz Söyleşi bölümünü sırasıyla “Edebiyat Bilimi”, “Karşılaştırmalı Edebiyat”, “Edebiyat ve Medya”, “Edebiyat Eleştirisi”, “Edebiyat Tarihi”, “Çeviri” ve “Esinlemeler” bölümleri takip etmekte. Çoğunluğu Türkiye‟deki Germanistik bölümlerinin akademisyenleri olmakla birlikte, Rus, Fransız ve Türk filologlar, yazar ve eleştirmenler tarafından kaleme alınan bu 7 bölümdeki toplam 30 yazıda, Gürsel Aytaç‟ın, köklü Alman filoloji bilgisi ve yenilikçi bakış açısıyla, yaptığı tüm akademik çalışmaları, özellikle “arasılık” kavramıyla ilgili çalışmalarıyla, edebiyat eleştirileri ve çevirileri ile Türk Dili ve Edebiyatı Bilimini ve Türk edebiyat dünyasını ne denli zenginleştirdiği anlatılmakta. Hacettepe Üniversitesi Alman Dili ve Eğitimi öğretim üyelerinden Yard. Doç. Dr. D. Çiğdem Ünal‟ın kaleme aldığı “Didaktik bir Olgu Olarak Alman Edebiyatı Tarihi” adlı yazıda , Aytaç‟ın akademik çizgisinin Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi‟nin kuruluş tarihçesi ile yakından ilişkili olduğunu ve çalışmalarını “Türk Germanistiğinin asıl görevinin kültürler arası bağ kurmak olması gerektiği[ni]” (s. 180) görüşüne dayandırdığını vurgulamakta. Bu bağlamda Ünal, Aytaç‟ın Gündoğan Yayınları tarafından 1990 yılında yayınlanan Edebiyat Yazıları I içinde yer alan “Türk Germanistiğin Görevleri” adlı makalesinden alıntı yaparak, Aytaç‟ın şu sözlerine dikkat çekiyor: Bir ülkede bir yabancı dil ve edebiyatın uzmanı, bence misyonu her şeyden önce ‘kültürler arası iletişim’de görmelidir. Bu demektir ki bir Türk germanist, Türkiye‟de Alman dil ve edebiyatını öğretecek, tanıtacak, araştıracak, ama bunları yaparken bir sömürge aydını kimliğine bürünmeyecek, yöneldiği kişilerin yani bilgi ve araştırmalarının ulaşacağı topluluğun dil, edebiyat ve kültürüyle bağıntı kurmayı, karşılaştırmalar yapmayı, sentezlere varmayı ihmal etmeyecek. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi‟nin kuruluşuyla ilgili tarihi belgeleri incelersek Atatürk‟ün bu konudaki direktifinin Türkolojiyi esas aldığını görürüz. Fakültenin kuruluşundaki tek amaç, Türk tarihinin Türk bilim adamları tarafından araştırılmasıdır. Tarih araştırmalarına paralel yürütülmek üzere Türk dili ve edebiyatı özellikle vurgulanmıştır. Edebiyat fakültesinde yer alan öteki dil bölümleri ise kendi başlarına amaç değil, araç olarak düşünülmüşlerdir. (s. 180) Kitabın sonunda yer alan “Ve Sevgiyle ve Dostlukla...” bölümü ise Çağdaş Türk Edebiyatı‟nın tanınmış yazarlarından Buket Uzuner‟in “Gürsel Hanım‟ın Kurabiyeleri” , Ankara Üniversitesi, Türk Dili Bölümü öğretim elemanlarından Dr. Kemal Ateş‟in “Prof. Dr. Gürsel Aytaç ya da Bir Metne