KUR’ÂN’DA “GAFÛR” İSMİ VE GEÇTİĞİ ÂYETLERLE İLGİSİ

En güzel isimler Allah’ındır. Kur’ân’da bu durumu ifade etmek için “el-esmâu’l-husnâ” tabiri kullanılmıştır. Bu isimler, zât-ı ilâhîyi niteleyen ve tanıtan vasıflar olması sebebiyle Kur’ân’da çokça yer alırlar. Nitekim Kur’ân’ın ana konusu her ne kadar insan ise de merkezî konusu Allah’tır. Başka bir ifadeyle Kur’ân’da bütün konular Allah merkezli bir ifâde örgüsü içinde sunulur. Esmâ-i hüsnâ genellikle âyetlerin sonlarında tekli veya ikili olarak zikredilir. Tek ya da ikili esmâ-i hüsnâ, sonunda geldiği âyetlerin ve o âyetlerin içerisinde yer aldığı pasajların muhtevâsıyla sıkı bir münâsebet içindedir. Bilhassa ikili isimler ilk bakışta secî için getirilmiş kafiye unsurları olarak görünse de dikkatli bir bakışla bunun temel nedeninin anlam ve âyetle olan münâsebet olduğu görülecektir.   Kur’ân’da yoğun olarak kullanılan ve 91 âyette Allah’a nisbet edilen “Gafûr” ismi; çoğunlukla esmâ-i hüsnâdan bazı isimlerle birlikte terkip oluşturmak suretiyle Allah’a nisbet edilmektedir. Kur’ân’ın sadece iki yerinde tek başına yalın olarak Allah’a izafe edilirken, yetmiş iki yerde Rahîm, altı yerde Halîm, dört yerde Afûv, üç yerde Şekûr, iki yerde Azîz ve birer yerde de Vedûd ve Rab isimleriyle birlikte Allah’ı nitelemektedir. “Gafûr” isminin birlikte kullanıldığı diğer isimler (el-Esmâu’l-Hüsnâ) ile geçtiği âyetlerin içerikleriyle olan bağlantısı incelendiğinde tenâsüp/uyum içinde olduğu görülür.

___

  • ZUHAYLÎ, Vehbe, et-Tefsîru’l-Münîr, I-XVII, 10. baskı, Şam, 2009.